In this study, the emergence of the Hittite State Archive-Library, which is the first state archive-library in Anatolia, is examined in terms of its functioning, librarianship techniques and the work of Hittite scribes and their contributions to the history of civilization. Before the invention of writing, information was transmitted orally and this caused some information to change or disappear. With the invention of writing, information was transformed into a written format and started to be recorded. This situation created the need to protect written documents, which increased over time in secure environments. The need to collect and preserve the documents that proliferated in ancient societies in an organized manner was decisive in the formation of archive-library institutions. These institutions, which are the memory of human history, ensured the transfer of knowledge to future generations. There was also a cultural competition between ancient societies through these institutions. The palace archive-library established by the Hittite State was the first civilization in Anatolia to undertake the task of writing, reproducing and preserving information with its collection of clay tablets, the first examples of written documents. If we can access such accurate information about a civilization that lived in BC, it is thanks to the translations of the clay tablets extracted from the palace archive-library of the Hittite State. The Hittites, who formed the oldest known archive-library institution in Anatolia, have an important place in the history of librarianship. As a result of the excavations, many tablets and remains of librarianship were found. The studies show that the Hittite State established a systematic archive-library institution.
Hittites Hittite State Archive-Library Hittite scribes Anatolia Ancient archives and libraries
Bu araştırmada, Anadolu’nun ilk devlet arşiv-kütüphanesi olma özelliği taşıyan Hitit Devlet Arşiv-Kütüphanesi ortaya çıkışı, işleyişi, kütüphanecilik teknikleri ve Hitit kâtiplerinin çalışmaları ile uygarlık tarihine katkıları incelenmiştir. Yazının icadından önce bilgiler sözlü yollarda aktarılıyor ve bu durum bazı bilgilerin değişmesine ya da yok olmasına neden oluyordu. Yazının icadı ile bilgi yazılı bir forma dönüştürülerek kayıt altına alınmaya başlanmıştır. Bu durum zaman içinde artan yazılı belgelerin güvenli ortamlarda koruma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Antik Çağ toplumlarında çoğalan belgelerin düzenli bir şekilde toplanması ve koruması ihtiyacı arşiv-kütüphane kurumlarının oluşmasında belirleyici olmuştur. İnsanlık tarihinin belleği olan bu kurumlar bilgi birikiminin gelecek nesillere aktarılmasını sağlamıştır. Antik Çağ toplumları arasında bu kurumlar aracılığıyla kültürel alanda bir rekabet de bulunmaktaydı. Hitit Devleti’nin kurmuş olduğu saray arşiv-kütüphanesi yazılı belgelerin ilk örnekleri olan kil tablet koleksiyonu ile bilgiyi yazma, çoğaltma ve koruma görevini Anadolu’da ilk üstlenen uygarlık olmuştur. M.Ö. yaşamış bir uygarlık hakkında bu kadar doğru bilgilere erişim sağlanabiliyorsa bu, Hitit Devleti’nden günümüze kalan saray arşiv-kütüphanesinden çıkarılan kil tabletlerin çevirileri sayesindedir. Anadolu topraklarında bilinen en eski arşiv-kütüphane kurumunu oluşturan Hititler, kütüphanecilik tarihi bakımından da önemli bir yere sahiptir. Kazılar sonucunda çok sayıda tablet ve kütüphaneciliğe dair kalıntılar bulunmuştur. Yapılan çalışmalar Hitit Devleti’nin sistemli bir arşiv-kütüphane kurumu oluşturduğunu göstermektedir.
Hititler Hitit Devlet Arşiv-Kütüphanesi Hitit kâtipleri Anadolu İlk çağ arşiv ve kütüphaneleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kütüphane Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 2 |