Sinemada birey ve iktidar ilişkisi özellikle modern toplumlarda özne inşasının ve bireysel kimliğin iktidar mekanizmalarıyla nasıl şekillendiğini, yönlendirildiğini ya da bastırıldığını gözler önüne seren önemli bir temsilî alandır. Bu ilişki biçimi, bireyin yalnızca politik bir özne olarak değil aynı zamanda ahlaki, duygusal ve toplumsal yönleriyle iktidar karşısındaki konumunu anlamaya imkân tanımaktadır. Bu çalışma, Macar yönetmen Istvan Szabo’nun Mephisto (1981), Albay Redl (1985) ve Hanussen (1988) filmlerinden oluşan üçlemesini, birey-iktidar ilişkisi bağlamında incelemeyi amaçlamaktadır. Macaristan’ın 20. yüzyılda tanıklık ettiği savaşlar, rejim değişiklikleri, toplumsal dönüşümler ve bireysel trajediler söz konusu filmlerin tarihsel arka planını oluşturmakta; bu arka plan, karakterlerin iktidar karşısındaki dönüşümlerini anlamlandırmak açısından belirleyici rol oynamaktadır. Sosyolojik film eleştirisi yöntemiyle gerçekleştirilen çözümlemelerde, bireyin iktidarla kurduğu ilişkide gösterdiği yatkınlıkların, zamanla bireyselliğini nasıl aşındırdığı ve onu iktidarın bir aracı haline getirdiği ortaya konmaktadır.
The relationship between the individual and power in cinema constitutes a significant representational framework that reveals how subjectivity and personal identity are shaped, directed, or suppressed by mechanisms of power, particularly in modern societies. This dynamic allows for an understanding of the individual’s position in relation to power not only as a political subject but also in terms of moral, emotional, and social dimensions. This study aims to analyze Hungarian director Istvan Szabo’s trilogy—Mephisto (1981), Colonel Redl (1985), and Hanussen (1988)—within the context of the individual–power relationship. The historical background of these films is shaped by Hungary’s historical experience throughout the 20th century, marked by wars, regime changes, social transformations, and individual tragedies. This backdrop plays a decisive role in interpreting the transformations of the characters in the face of power. Through the method of sociological film criticism, the study reveals how the individual’s increasing proximity and susceptibility to power leads to the erosion of individuality and ultimately turns the individual into an instrument of power.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Siyasal Teori ve Siyaset Felsefesi, Siyaset Bilimi (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 11 Haziran 2025 |
| Kabul Tarihi | 27 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 120 |