İnsanın hür olup olmadığı meselesi, antik çağda, eski şark dünyasında ve Hıristiyanlık âleminde olduğu gibi (1), İslâm câmiasmda da en çok tartışılan bir konu olmuştur. Ne yazık ki bu hususta herkesin kabul edeceği ve tatmin edilebileceği müşterek bir sonuca varılamamıştır. İslâm ilâhiyatçıları akıl, nakil ve keşiften
birini ön plâna alarak üç büyük kola ayrılmışlardır. Gerek Sa’dî’nin, gerekse İbn Teymiye’nin tuttuğu yol, İkincisi yani kelâmcıların yoludur. Her ikisi de hürriyet meselesine bu açıdan bakmış ve kendi çapında inandıklarını ve düşündüklerini dile getirmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1978 Sayı: 8 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.