Meşhur İran şairi Ebu’l-Kâsım Mansûr bin Hasan Firdevsî tarafından X. yüzyılda kaleme alınan Şehnâme/Şahnâme altmış bin beyitten oluşan manzum bir eserdir. İran’ın millî destanı olarak kabul edilen Şehnâme, yalnızca Fars edebiyatının önemli bir eseri olmakla kalmamış, eşsiz üslup ve muhtevası sebebiyle dünya klasikleri arasında yerini almıştır. Fars dilinin sözcük hazinesi olarak kabul görülen Şehnâme’nin temelleri, Kuran, Tevrat ve Avestâ gibi dinî kitaplara dayanmaktadır. Firdevsî, Şehnâme’de eski İran geleneklerine, kahramanlık hikâyelerine, ahlaki ve felsefi konulara değinmiş ve eserde İran tarihini destansı bir şekilde anlatmıştır. Şehnâme, Doğu edebiyatlarında ciddi etkiler bırakmış ve Firdevsî’nin ardından Arap, Hint ve Türk edebiyatlarında Şehnâme benzeri eserler yazılmaya başlanmıştır. Eski Türk edebiyatının önemli kaynakları arasında yerini alan Şehnâme, klasik Türk şairleri tarafından da ilgi görmüştür. Bilhassa Firdevsî’nin olağanüstü vasıflarla anlattığı Şehnâme kahramanları, divan şiirine sıklıkla konu olmuş ve Türk şairleri memduh ile bu efsanevi şahsiyetler arasında benzetme kurmuşlardır. Şehnâme’den etkilenen Türk şairlerinden biri de XVI. yüzyılda yaşamış divan şairi Gedizli Kabûlî’dir. Şiirlerinde özellikle Şehnâme kahramanlarından sıklıkla söz eden Kabûlî, memduhun vasıflarını anlatırken eserde yer alan efsanevi şahsiyetlere değinmiş ve bu şahsiyetler ile memduh arasında ilgi kurmuştur. Bu çalışmada Gedizli Kabûlî Dîvânı’nda yer aldığı tespit edilen Şehnâme kahramanlarından söz edilmiş ve bu kahramanların Dîvân’da hangi özellikleriyle ele alındığı ortaya konmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |