Dil incelemelerinde, dilsel varyasyon ve dilsel farklılıklar üzerine yapılan çalışmaların ne zaman başladığı sorusunun cevabına bakıldığında bu gibi yönlere olan ilgi başlangıçlarının yüzyıllar önce dile bağlı olarak değiştiği görülecektir. Ancak yine de bilimsel olarak başlangıcı hakkında bilgi aranırsa o zaman dilbilimine giriş ve toplumdilbilimin başlangıcına bakarak farklı bilgilere ulaşmak mümkündür.
Son zamanlarda dil kullanımındaki değişiklikler sebebiyle dil içindeki dilsel varyasyonun kapsamlı bir şekilde iç ve dış yapıdaki dil çeşitlerini açıklamaya çalışan “varyasyon dilbilimi ” güçlü bir ilgi odağı haline gelmiştir. Bazı dilbilimciler toplumdilbilime atıfta bulunarak başlangıç noktasının bu dilbilim dalının ortaya çıkmasıyla oluştuğu için varyasyon dilbilimi ile toplumdilbilimi eşanlamlı kullanmaktadır. Her ne kadar çoğu zaman toplumdilbilimle ayrı anılsa da aslında bu dilbilim dalı toplumdilbilimin bir alt dalı olarak dilbilimde yerini almaktadır. Bu araştırma yönünün başlangıcının 1960’lardan veya 1970’lerden beri dilbilim çalışmalarında var olduğu ve bu dilbilim alanına ait çalışmaların temel niteliğini oluşturan metinlerin ve açıklamaların ise 1990’lara dayandığı ifade edilmektedir .
Dil içindeki kullanımların dilbilimsel olarak tanımlanması hem konuşucu odaklı hem de dinleyici odaklı incelemelere dayanması sebebiyle dil üretiminin açıklanması hem ampirik hem de teorik açıdan irdelenmelidir. Varyasyon dilbilimi de dil içi farklılıkları ve çeşitlemelerin sınırlandırılmasını belirlemek için dillerin eşzamanlı ve karşılaştırmalı bir çalışmayla yapılmasını savunmaktadır. Bu nedenle dil tipolojisi, alan tipolojisi ve evrensel araştırma gibi diğer yönelimlerin yanı sıra karşılaştırmalı çalışmaların da bir alt disiplini olarak kabul edilmektedir. Bilimsel kanıtlar sayesinde dildeki zenginlik ve farklılıkların ortaya çıkarılması sağlanarak dilbilgisinin tüm düzeylerinde bulunan dilsel kalıpların daha iyi anlaşılması hedeflenmektedir.
Dildeki çeşitlemeler, konuşma üretimi ve konuşma algısı, dil kullanımının sosyal bir alanda gerçekleşmesine göre değişmektedir. Dildeki bu eğilimin aslında Saussure’un dil ve söz arasındaki ayrımı ile başladığı söylenebilir. Saussure, dilin düzeni ve yapısı ile ilgili dilbilimsel çalışmaların yapılması gerektiğine ve bilimsel olarak dilde düzensiz ve değişken yapıların olduğuna inanıyordu. Yarım yüzyıl sonra Chomsky, edim ve yeti kavramlarıyla dilbilime yeni bakış açısı kazandırmayı başarmıştır. Bu bakış açıları çerçevesinde farklı dilbilim yaklaşımları ortaya çıkmıştır. Varyasyon dilbilimi de farklı konuşmacıların birbirinden farklı gerçekleştirdikleri yapıları, konuşmacıların sosyal özelliklerini, sosyal değişkenleri ve sosyal kategoriler gibi konuları irdelemektedir. Biz de bu çalışmamızda varyasyon dilbilimini açıklamaya ve bu dilbilim dalıyla ilgili terimleri irdelemeye çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |