Klasik şiirimizin muhtevası ve şekil özellikleri üzerinde çokça çalışmalar yapılmakla birlikte, nasıl söylendiğine dair pek kayda değer bilgi bulunmamaktadır. Kaynaklarda klasik şairlerimizin şiirleri yazmasından çok söylemesinden bahsedilmektedir. Bu durum, şiirin bir mecliste “nükte-şinaslar”ın huzurunda beğeniye sunulmasını anlatmaktadır. Ancak şiirin önceden yazılmış veya kaydedilmiş olması muhakkaktır. Yoksa şairin bir mecliste çıkıp, o anda şiiri irticalen söylemesi olmamak gerekir. Ancak yine kaynaklarda bazı ümmi şairlerin, basit tef’ilelerle şiirlerini irticalen söylediklerine dair ifadeler de geçmektedir. Bu şiirlerin daha önce ezberlenmiş şiirlerin benzeri, yalın şiirler oldukları kuvvetle muhtemeldir. Klasik şairlerimizin şiirlerini öncelikle vezin ve kafiye-redif sistemlerini oluşturarak kurduklarını söylemeliyiz. Çünkü muhtevaya bağlı kurgular dışında şiirin ilk dikkati çeken ve sorgulanacak muhtemel tarafı vezin ve kafiye-redif sistemidir. Buralardaki hatalar ciddi tenkitlere maruz bırakabilir. Özellikle musammat gazel ve kasidelerde bunu net bir şekilde gözlemlemekteyiz. Ancak musammat olmayan diğer şiirlerde de beytin önce vezin ve kafiye-redif sistemi oluşturularak kurulduğunda şüphe yoktur. Dolayısıyla klasik şairlerimizin şiirlerindeki beyitler üzerinde uzun mütalaalar ve çalışmalar yaptığını düşünmeliyiz. Bu bağlamda Şeyh Gâlib’in iki musammat gazeli üzerinden çıkarımlarda bulunulacaktır.
Anahtar Kavramlar: Klasik şiir musammat gazel Şeyh Gâlib kafiye-redif vezin şiir yazmak
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Şubat 2016 |
Gönderilme Tarihi | 16 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 1 |