1940 sonrası, Türk romanında farklı teknik ve anlayışların görüldüğü bir dönemdir. ‘Toplumsal gerçeklik’ adı altında kendi ideolojilerinin etkisiyle yeni arayışlara giren yazarlar, özyaşamsal nitelikleri verebilmek için yapıtlarını ağa-ırgat, yöneten-yönetilen, zenginlik-yoksulluk gibi zıtlıklar üzerinde şekillendirir. İnsanî ve evrensel değerleri ideolojik yanlılıkla sıralayan yazarlardan birisi de Yaşar Kemal’dir. Yaşadığı coğrafyanın bir parçası olan Yaşar Kemal, insanın öz değerlerini gerçeklik olgusu ile verirken aynı zamanda insanı, toplumun en önemli var oluş sebebi olarak kabul eder. Bu yüzden benimsediği ‘Anadoluculuk’ görüşünün temelini ‘insan’ kavramı oluşturur.
Yaşar Kemal, ‘Dağın Öte Yüzü’ genel başlığı altında topladığı ‘Ortadirek’, ‘Yer Demir Gök Bakır’ ve ‘Ölmez Otu’ romanlarında Çukurova yöresini anlatırken hem folklorik hem de gerçek unsurlardan büyük ölçüde yararlanır. Fiziksel ve algısal olarak betimlediği Çukurova yöresine estetik değer kazandıran yazar, söz konusu mekânda, toplumsal bozulma yaratan çarpıklıkları yöre insanının yaşamda kalabilmek adına verdiği mücadele ile birlikte işler. Yaşamlarını kendi algısıyla çevreleyen Yalak Köyünün sorunları, çaresizliği ve yaşama tutunma çabasını gözlemlerine dayanarak sunan yazar, bu köyün/yörenin yerleşik düzenine karşı bir söylem geliştirir. Romanların dramatik örgüsünü destekleyen bu söylem, yazarın vermek istediği mesajın daha yoğun olarak verilmesini sağlar.
Anahtar Kavramlar: Yaşar Kemal, birey, toplum, devlet, yozlaşma.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Şubat 2016 |
Gönderilme Tarihi | 19 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 1 |