Sahrâ, Klasik şiirimizde çok sık kullanılan kelimelerden biridir. Bu kelime, tek başına ya da başka kelimelerle terkip ve tamlamalar içinde kullanılmıştır. Bu çalışmada, sahrâ kelimesinin Klasik Türk şiiri içinde kazandığı anlam çeşitliliği tespit edilmeye çalışılmıştır. Öncelikle kelimenin lügatlardaki farklı anlamları tespit edilmiştir. Ardından her yüzyıldan seçilen örnek divanlar incelenerek, sahrâ kelimesinin anlam yolculuğu araştırlmış, tespitler örnek beyitler içinde sunulmuştur. Şairlerin sahrâ kelimesini gerçek manası olan çöl, kır ve ova gibi anlamlar dışında, farklı kelimeler ve terkiplerle yer ismi olarak da kullandıkları tespit edilmiştir. Özellikle Leyla ve Mecnun kıssasının kahramanı olan Mecnun’a telmih, bu kelimenin farklı şekillerde kullanımına zemin hazırlamıştır. Divanlarda Kays’ın Leyla’nın aşkı ile çöllere düşmesini çağrıştıran, beyitler bir hayli fazladır. Bunların dışında sahrâ kelimesi ile yapılan terkiplerde, şairlerin içinde bulundukları devrin sosyo-ekonomik, tarihi ve kültürel şartlarına göre ruh halleri, tavırlarını yansıtan anlamlarda kullanıldığı görülmüştür. Şairler dinî tasavvufî kavramları, somut ve soyut anlamlı durumları anlatmak için de sahrâ kelimesinden sık olarak yararlanmışlardır. Yazımızda örnek olarak seçilen beyitlerin günümüz Türkçesi ile nesre çevirileri verilmiştir. Şairlerin bu kelimeyi nasıl kullandıkları elden geldiğince belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada sunulan tespitler taranan divanlarla sınırlıdır. Bütün divanlar incelendiğinde sahrâ kelimesinin daha farklı anlamlara gelebilecek biçimde kullanımları olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Şubat 2016 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 1 |