Divan denince akla ilk gelen nazım biçimleri
kaside ve gazeldir. Divanlar üzerinde yapılan neşir ve tahlil çalışmaları,
genelde gazel ve kaside odaklı olup klasik şiirin anlam dünyasına adım atmamızı
sağlayan ilk basamaklardır. Kaside ve gazelin bu önemi, şairin sanat kudretini en iyi şekilde
yansıtmasından ileri gelir. Özellikle bu tarz çalışmalar, bu alanda yapılacak
ilmî çalışmaların yönlendirilmesi ve yönetilmesi hususunda önem arz eder. İslam
etkisinde gelişen Türk şiirinin klasik dönemini şekillendiren divanlar, klasik
şiirin sanat telakisini, dönemin zevkini, hayata bakış felsefesini, inanış ve
mitolojisini içinde barındırdığından bu eserlerin yazıldığı dönemi anlamamız
için bir hazine değerindedir. Bu anlamda divanlar, hem şairlerin hem de mensubu
oldukları sanat mahfilinin sanat ve edebiyat anlayışını anlamamıza ışık tutar. Çünkü
yayımlanacak çalışmalar ve eserler aracılığıyla klasik şiirin kültürel arka
planının okuyucuya sunulması ve yeni nesillerin bu edebiyatın zevk dünyasına
ulaşmasında bir köprü görevi görecektir. Bu yönüyle divan neşirleri bir
taraftan klasik şiirin sanat zevk ve anlayışına ışık tutarken bir taraftan da
kütüphanelerde unutulmuş bu edebiyata ait birçok şairin ortaya çıkarılmasını ve
tanınmasını sağlar. Bu anlamda yapılan divan neşirleri, klasik edebiyat
araştırmalarının ağırlık merkezlerini oluşturduğu gibi birçok önemsenmesi
gereken çalışmalardır. Ahmet İçli’nin bu çalışması da İşkodralı İbrahim Fehmî
gibi sadece dönemin birkaç kaynağında adı geçmekten başka unutulmuş bir şairin
bilim dünyasına tanıtılması bakımından önem arz etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Yayın Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 6 Sayı: 1 |