Dil çalışmaları alanı, kültürel yetkinlik ve zihniyetin dil öğrenme sonuçlarını şekillemesinde oynadığı bütünsel rolleri giderek kabul etmeye başlamış durumda. Ancak, literatürün incelenmesi, dil, kültür ve zihniyet'in dil çalışmaları ve etkili iletişim üzerindeki etkisinin yeterli araştırma yapılmadığını göstermektedir. Bu çalışma, sosyo-kültürel teorik bakış açısı, röportaj yanıtları ve yorumsal nitelikli tematik analiz yoluyla üç temel araştırma sorusu üzerinde araştırmalar yürütmektedir. Bulgular, kültürel narratifler ve uygulamaların dil öğretişine entegrasyonu ile karakterize edilmiş kültürel destek çerçevesinin, öğrenmeyi alakalı ve çekici hale getirerek önemli ölçüde artırdığını ortaya koymaktadır. Zihniyet'in dil öğrenme üzerindeki etkisi açısından, tutumlar, inançlar ve eğitim ortamı kültürel tutumları, öğrenenlerin motivasyonunu ve katılımını şekillendirmektedir. Özellikle çok kültürlü kurumsal ortamlarda, iletişim engellerini aşmak için açıklık ve kültürel çeşitliliğe saygı içeren uyarlanabilir bir zihniyet, önemli bir rol oynamaktadır. Analiz, bu tür ortamlarda etkili iletişimin dil becerilerine sahip olmaktan daha fazlasını talep ettiğini ve kültürel inceliklere anlayışa ve buna göre iletişim stillerini uyarlama esnekliğine ihtiyaç duyduğunu daha da göstermektedir. Dil, sadece bilgi alışverişini değil, aynı zamanda kültürel empati ve anlayışı da teşvik etmek için bir kültürel aracı olarak hizmet vermektedir.
Lingwistiği Anlama Nitel Yaklaşım Yakınlık Bölgesi Kültürlerarası İletişim Sosyo-Kültürel Teori
The field of language studies has increasingly acknowledged the integral roles of cultural competence and mentality in shaping language learning outcomes. However, an examination of the literature reveals that the influence of language, culture, and mentality on language studies and effective communication is not adequately researched. Through the sociocultural theoretical lens, interview responses, and interpretive qualitative thematic analysis, this study researched three underpinning research questions. The findings reveal that cultural scaffolding, characterized by the integration of cultural narratives and practices into language teaching, significantly enhances learning by making it relevant and engaging. On the influence of mentality on language learning, attitudes, beliefs, and the educational environment's cultural attitudes shape learners' motivation and engagement. An adaptive mentality, marked by openness and respect for cultural diversity, emerges as crucial for navigating communication barriers, especially in multicultural corporate settings. The analysis further demonstrates that effective communication in such environments requires more than linguistic competence; it demands an understanding of cultural nuances and the flexibility to adapt communication styles accordingly. Language serves as a cultural mediator, facilitating not only the exchange of information but also cultural empathy and understanding.
Linguistic comprehension qualitative approach Zone of Proximal Development cross-cultural communication sociocultural theory
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları (Diğer), Uygulamalı Dilbilim ve Eğitim Dilbilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 1 |
Uluslararası Dil ve Çeviri Çalışmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.