Mastaura Antik Kenti, Aydın İli, Nazilli ilçe merkezinin yaklaşık 3 km. kuzeyinde dar bir vadi içinde yer alır. Mesogis (Aydın Dağları) eteklerinde, Maiandros (Büyük Menderes) Ovası kenarındaki kent sulak ve bereketli bir yere kurulmuştur. Ege kıyılarından Anadolu’nun içlerine uzanan Caput Viae yolunun önemli kentlerinden birisidir. Maiandros (Büyük Menderes) Nehri’nin kuzeyinde yer alan Mastaura Antik Kenti, Karia ve Lydia bölgelerinin kesiştiği bir coğrafyada olması nedeniyle her iki bölgenin de kültürel izlerini taşımaktadır.
Mastaura Antik Kenti’nde 2020 ve 2021 yıllarında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi tarafından arkeolojik yüzey araştırması yapılmıştır. Yüzey araştırmaları ile eş zamanlı olarak 2020 ve 2021 yıllarında Aydın Arkeoloji Müzesi başkanlığında ve benim bilimsel sorumluluğumda temizli ve çevre düzenleme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 2022 yılında ise Aydın Arkeoloji Müzesi başkanlığında, benim bilimsel sorumluluğumda kazı, çevre düzenleme ve koruma çalışmalarına başlanmıştır. Bu makalede, kent ile ilgili literatüre geçmiş bilgiler ışığında kentin tarihi ve araştırma tarihçesi anlatılmıştır. Daha sonra ise son üç yıldır kent genelinde yürütülen arkeolojik çalışmalar ana hatlarıyla ele alınmış, elde edilen veriler ve ulaşılan sonuçlar aktarılmıştır.
Mastaura’da yapılan çalışmalarda öncelikle kentin haritası ve planı oluşturulmuş, toprak üstünde görülen kalıntılar belgelenmiştir. Yapıların planı ve cephe çizimleri gerçekleştirilmiş, araziden seramik örnekleri toplanarak, kentin zamanla değişen yerleşim dokusu araştırılmıştır. Mastaura’nın Hellenistik Roma yerleşimi vadi içindeyken, Ortaçağda vadinin kuzeydoğusundaki tepelerin üzerine yeni bir kale inşa edilmiş, halk buraya taşınmıştır. Antik kentin en dikkat çeken kalıntısı Amphitiyatro’dur, bu yapının doğusunda ise büyük bir Roma Hamamı kalıntısı yer almaktadır
The Ancient City of Mastaura is located in a narrow valley about 3 km north of the center of the district of Nazilli in Aydın Province. The city, on the skirts of Mesogis (Aydın Mountains) and on the edge of the Maiandros (Great Meander) Plain, was founded on a wet and fertile land. It is one of the important cities of the Caput Viae Road stretching from the Aegean coasts to interior of Anatolia. The Ancient City of Mastaura, located in the North of the Maiandros (Great Meander) River, bears the cultural traces of both regions as it is in a geography where the regions of Caria and Lydia intersect.
Archaeological surveys were carried out in the Ancient City of Mastaura by Aydın Adnan Menderes University in 2020 and 2021. Simultaneous with the surface surveys, cleaning and landscaping studies were carried out in 2020 and 2021 under the direction of Aydın Archeology Museum and under my scientific responsibility. In this article, the history of the city and its research history are explained in the light of previous information in the literature about the city. Then, the archaeological studies carried out throughout the city for the last three years have been discussed in outline, the data obtained and the results reached have been conveyed.
In the studies carried out in Mastaura, first of all, the map and plan of the city were created and the remains on the ground were documented. Plans and facade drawings of the buildings were made, ceramic samples were collected from the field and the settlement pattern of the city, which changed over time, was investigated. While the Hellenistic Roman settlement of Mastaura was in the valley, a new castle was built on the hills to the northeastof the valley in the Middle Ages, and the people moved here. The most spectacular ruins of the ancient city is the Amphitheater, to the east of this structure is the remains of a large Roman Bath.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2022 |
Kabul Tarihi | 22 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 6 |
Lycus Dergisi, Anadolu Arkeolojisi, Tarihi Coğrafyası olmak üzere Prehistorik Dönem’den başlayarak, günümüze kadar olan kültür mirası, buluntular, arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarının sonuçları, restorasyon, konservasyon, müzecilik, antropoloji, epigrafi, etno-arkeoloji gibi bilimsel çalışmaları kapsar. Bunların dışında ilk defa yapılan tespitler, uygulamalar ve analiz çalışmalarının yer aldığı yazıları içerir.