Türkler,
Orta Asya’dan başlayarak günümüze kadar gelen en eski ve en köklü
medeniyetlerden biri olup, devletin kutsal bir varlık olarak tanımlandığı bir
devlet felsefesine sahiptirler. Yaşadıkları coğrafya, bozkır kültürü, dini
inançları, göçebe hayat tarzları onları dünyanın farklı bölgelerinde yaşamaya
itmiş ve gittikleri bölgelerde birçok devlet kurmayı gerektirmiştir. Siyasal
kültür ve devlet geleneğinin etkisiyle, dünyaya hâkim olma ve Tanrı’nın
yeryüzünde kurduğu sarsılmaz düzenin devam ettirilebileceği düşüncesi Türkleri
dünyaya hâkim olma ideasına yönlendirmiştir. Bu bağlamda çalışmaya, Türklerde
devlet kavramının açıklanmasına yer verilerek konuya giriş yapılmıştır. Daha
sonra eski Türklerde devletin nasıl tanımlandığı ve devlete hangi özelliklerin
yüklendiği Orhun Yazıtları baz alınarak açıklanmaya çalışılmıştır. Türklerde
kutsal devlet düşüncesi, yaşanılan coğrafya, göçebe hayat, bozkır kültürü gibi
siyasi kültürü oluşturan unsurlar temel alınarak tanımlanmaya gayret
gösterilmiştir. Zira bu durum Türklerde siyasal kültür devletin devamlılığının
sağlanması gerektiği düşüncesini doğurmuştur ve bozkır coğrafyasında milletin
bağımsızlığı devletin var olması düşüncesine bağlanmıştır. Çalışmanın temel
varsayımı, Türklerde devletli olmak aynı zamanda kimlik sahibi olmanın
izdüşümüdür. Bu doğrultuda, devletli olmak ile milli kimlik bilinci arasındaki
ilişki ve Türk kimliğini oluşmasında “devlet” kavramının nasıl bir fonksiyona
sahip olduğu, bu çalışmanın konusu olmuştur. Bu nokta çalışmanın metodolojik
çerçevesin, tarihsel karşılaştırmalı literatür yöntemi oluşturmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.