In order to be meaningful units,
words should interact with other units of a sentence and this interaction ought
to be provided through various methods. All other necessary items for
fulfilling the meaning of a word are called as determiners, while the relation
of the word with a determiner is named as valency.
From verbs to nouns, all free
morphemes have valency. Postpositions, the subject matters of this article,
require some suffix adjunctions to nouns, which constitute word groups (i.e.
Senin için yaşıyorum; Eve kadar yürümek istiyorum).
There are a lot of postpositions
that have been used from Old Turkic to Turkish. Postpositions in question can
interact with nouns which are used before those postpositions themselves; they
also have some specific functions in a sentence. Both the meaning of a
postposition and a bound morpheme, which has been used before a postposition,
share a role in meeting the role of a function.
Existence of bound morphemes varies with respect to periods. Even surveys of
limited examples (öte,
ötrü, kodı/koyı, asra/isre/esre, cânib, bigi/gibi/kibi/kimi, saru/sarı ve
sıŋaru/sıŋarı) show that any postpositions have at
least one valency or even more, whereas all valency differs considering various
historical periods of Turkish.
This article aims to demonstrate
valency of postpositions and diachronic valency changes as well as providing
clarifications by way of evinced examples.
Bir dilde sözcüklerin
anlamlı birimler durumuna gelebilmesi için kullanıldıkları sözcede yer alan
diğer ögelerle etkileşime geçmeleri ve bu etkileşimin de çeşitli yollarla
sağlanması gerekmektedir. Bir sözcüğün belli bir anlamı karşılayabilmesinde
gerekli olan diğer tüm ögelere tamlayıcı, her sözcüğün tamlayıcı ile olan
ilişkisine istem adı verilmektedir.
İstem kategorisi, Durum Dil Bilgisi
(Case Grammar), Bağlantılı Dil Bilgisi
(Dependence Grammar) ve Evrensel Dil
Bilgisi’nin (Universal Grammar)
bir alt kuramı olan Yönetim ve Bağlama
Kuramı (Government and Binding Theory) gibi dilbilimsel yaklaşımlar çerçevesinde
değerlendirilmektedir.
Eylemden ada kadar tüm
biçimbirimlerin istemi bulunmaktadır. Çalışmanın konusu olan çekim ilgeçleri de
söz diziminde işlevini yerine getirebilmesi için öbek oluşturduğu ad ya da ad
soylu sözcüğe bazı eklerle veya durumlarla bağlanmaktadır (Ör. Senin için yaşıyorum; Eve kadar yürümek
istiyorum).
Köktürkçeden bugüne kadar
kullanılagelen çok sayıda çekim ilgeci bulunmaktadır. Söz konusu ilgeçler
kendilerinden önce gelen ad veya ad soylu sözcüklerle aralarında bağ kurmakta
ve sözcede belirli bir işlevi üstlenmektedir. Bahsedilen işlevin yerine
gelmesinde ilgecin anlam alanının yanında, ardından geldiği sözcükle
aralarındaki bağı sağlayan bağımlı biçimbirim/biçimbirimler de rol
oynamaktadır. Bağımlı biçimbirimin varlığı dönemlere göre değişiklik
göstermektedir. İncelenen sınırlı sayıdaki örnekler (öte, ötrü, kodı/koyı, asra/isre/esre, cânib, bigi/gibi/kibi/kimi,
saru/sarı ve sıŋaru/sıŋarı) dahi
göstermektedir ki, herhangi bir çekim ilgecinin bir veya daha fazla istemi
vardır ve bu istemler Türkçenin tarihî dönemleri arasında değişiklik
gösterebilmektedir.
Bu çalışmada çekim ilgeçlerinin
isteminden, istemin de art zamanlı olarak değişebileceğinden bahsedilmiş ve bu
durum metinlerden tanıklanan örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |