Montenegrin people who achieved their independence with the Berlin Treaty were doing stockbreeding as the only source of living in their nonfertile lands. As having faced a famine in those years, Montenegrins started to migrate abroad in order to work and earn money. One of the places they preferred to go was the Ottoman Empire. Montenegrins who came to Istanbul as if its streets were paved with gold worked in physically demanding jobs like watchman, navvy and well-sinker. Most of the watchmen working in some villages and ranches in Büyükçekmece in Istanbul were Montenegrin. Village and forest guarding were firstly coming under Montenegrins. Gardening was also a work area demanded by Montenegrins especially by ones from İspeç town of Bar district. After having gone to Istanbul and the neighbouring countries in order to earn their keep, Montenegrins toiled in works of stone, kerb, well etc. as countrymen. Another place where Montenegrins worked most was the coal mines of Ereğli in Zonguldak. These coalminers were working in railroad tunnels in Meadin-i Humayun under a company capitalized by French. Construction of Hejaz railway was another site of labour where Montenegrins were employed. Nearly 450 foreign workers there were composed of Italian and Montenegrins. They laboured in physically demanding works like tunnel driving and rock breaking for railway construction.In this paper, we will touch on the work areas of Montenegrins who were working to earn a living for their families in the Ottoman Empire and we will address their problems and effects of these problems on Ottoman-Montenegrin relations in the light of some archival documents.
1878 Berlin Antlaşması’yla bağımsızlığını kazanan Karadağ’da, halkın bu fevkalade verimsiz topraklarda tek geçim kaynağı hayvancılıktı. O yıllarda kıtlıkla da karşı karşıya kalan Karadağlılar, çareyi işçi olarak, yurt dışına göçetmekte bulmuşlardı. Gittikleri yerlerin başında da Osmanlı Devleti geliyordu. Taşı toprağı altın diyerek İstanbul’a gelen Kardağlılar, bekçilik, amelelik, kuyuculuk gibi güç gerektiren işlerde çalışmışlardı. Örneğin köy bekçiliği ve orman bekçiliği, Karadağlılardan sorulur hale gelmişti. İstanbul Büyükçekmece’de ve oraya bağlı köylerde ve çiftliklerde bekçi olarak görev yapanların ekseriyeti Karadağlıydı. Bahçıvanlık Karadağlıların özellikle Bar Kazası İspeç Nahiyesindeki Karadağlıların rağbet ettikleri işsahasıydı. Geçimlerini sağlamak ve para kazanmak için İstanbul’a ve civar ülkelere giden Karadağlılar ekseriyetle taşçılık, kaldırımcılık, kuyuculuk, rençberlik gibi işsahalarını tercih ediyorlardı. Karadağlıların yoğun olarak çalıştığı bir diğer mekan ise hiç şüphesiz Zonguldak’daki Ereğli kömür madenleriydi. Meadin-i Hümayunun demiryolu tünelinde bu maden işçileri, Fransız sermayeli bir şirkete bağlı olarak çalışmışlardı. Hicaz demiryolunun yapımı sırasında da Karadağlıların rol aldığı görülmektedir. Bu projede çalışan dört yüz elliye yakın yabancı işçi, İtalyan ve Karadağlılardan oluşmaktaydı. Raylar için yol yapımı, tünel açma, kaya kırma gibi beden gücü gerektiren zor işlerde Karadağlıların önemli çalışmalar yaptıkları görülmektedir. Bu çalışmada, Osmanlı Devleti’nde ekmek parası için çalışan Karadağlıların iş sahalarına değinilecek, onların yaşadıkları sıkıntılar ve bu sıkıntıların Osmanlı Karadağ ilişkilerine etkileri arşiv belgeleri ışığında irdelenecektir.
Karadağ Osmanlı Devleti Ereğli Meadin-i hümayun Karadağlı işçiler.
Diğer ID | JA44YM98MU |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 5 Sayı: 9 |