On
a verbal level, an elegy can be regarded as the narrative form of the death
process. Elegies transmit the news of death, depict manner of death and convey the
guidelines for re-ordering the lives of those left behind and dissolving the
ambiguity following death. They describe the emotional responses to death such
as pain, sorrow, anger and despair. However, the structure of an elegy cannot
be limited to its verbal layout as the elegy is a performative poetic form. In
the performances of elegies, the tears, meanings, tremors, accompanying the
tune, and the responses of people to the transformative capacity of nature
materialise through human voice and gestures, and they are transferred onto a
cultural level. In order to interpret the characteristics of this
poetic form, the melody of an elegy, the physical acts of its performer and the
audience should be evaluated together. In this study, the elegy is addressed as
a performative poetic form and the characteristics of Anatolian Turkmen elegies
are discussed. Following a structuralist approach, elegies are analysed on
thematic, melodic and dramatic levels. As a conclusion, it is established that
Turkmen elegies follow some
consistent and continuous patterns. The function of the findings in
the organisation of Anatolian Turkmenian society is discussed. The elegies are
types of rites-of-passage poems which guide the mourning communities from
turmoil to order; therefore, elegies mostly deal with matters of life preceding
and following death, rather than the death itself.
structure of elegies dramatic and melodic levels of elegies death Anatolian Turkmen Elegies
Ölüm
ardından yakılan ağıtın sözel
düzlemi, ölüm sürecinin anlatıya dönüştürülmüş şeklidir. Ağıtlar ölümün
haberini verir, biçimini tasvir eder, ölüm sonrasında geride kalanların
yaşamlarının yeniden dengeye kavuşması ve belirsizlik halinin son bulmasını
sağlayacak yönlendirmeleri taşır. Ağıt acı, üzüntü, öfke, çaresizlik gibi
duygusal tepkileri betimler. Ağıt, icraya bağlı bir türdür bu nedenle ağıtların
yapısı yalnızca sözel düzlemle sınırlandırılmamalıdır. Ezgilerle birlikte
ağlamalar, inlemeler, çırpınmalar insan bilincinin doğanın dönüştürücülüğüne
verdiği tepkiler, ses ve hareketler yoluyla somutlanır ve bir ağıt icrasında
kültürel düzleme taşınır. Ağıtların ezgisi, ağıtçının ve ağıt törenine
katılanların bedensel hareketleri, ağıt türünün yapısal özelliklerini
değerlendirebilmek için birlikte ele alınmalıdır. Bu çalışmada yapısalcı bir
yaklaşımla ağıtların içeriksel, ezgisel ve eylemsel düzlemi ele alınmıştır. Anadolu
Türkmen ağıtlarının düzenli ve değişmeyen bazı unsurlardan oluştuğu saptanmış;
bulguların, Anadolu Türkmenlerinin toplumsal düzenindeki işlevleri
tartışılmıştır. Sonuçta Türkmen ağıtlarının ölümle karşılaşan topluluğu
karmaşadan dengeye yönlendiren bir geçiş dönemi türü olduğu ve bu nedenle
ağırlıklı olarak ağıtların içeriğinin, ölümün kendisinden çok ölüm öncesi ve
ölüm sonrasındaki yaşam unsurlarından oluştuğu belirlenmiştir.
Türkmen ağıtları ağıt yapısı ağıt ezgisi beden folkloru ölüm
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 12 Sayı: 27 |