Ertuğrul Karslıoğlu’s documentary,
“Keçenin Teri” [The Sweat of Felt] (along with documentaries of Süha Arıkan’s
“Kula’da Üç Gün” [Three Days in Kula] and Güner Sarıoğlu’s “Ladik 76”) rewarded
with the “The Documentary of the Year” among the collection of ten country
movies designated because of the celebration of the 100th year of the cinema in
1995 is both significant for our cinema and in way its creative, and visual
narration of felting, one of our most important cultural heritage. In this
article the director’s documentaries, “Suyla Gelen Kültür” [The Culture Comes
with Water] (8 Episodes), and
“Mardin’den Matera’ya Sonsuzluğa Mühürlenen Kentler” [From Mardin to
Matera, The Cities Sealed by Eternity], and
primarily “Keçenin Teri”, in which he featured tangible, and intangible
cultural heritage in almost all of his work are dealt with in the context
of language and content. In the article
formed on two major problems, the roles of the cinematic language used by the director
on the reception of the audience of the cultural heritage handed down by
generations, and the elements of folklore; and besides being director his
contribution to the nurturing of cinema students as he has lectured at the
universities for years (the relationships between mentor and apprentice, and
teacher and student) are discussed.
The second problem of this article
is about the characteristics of the genre of documentary, which should be more
social instead of individual naturally, featuring the transmission of the
elements and rhetoric of the folklore belong to a certain culture. Thus in
order to raise awareness about the meanings of the elements of “folklore” and “cultural heritage”, an
assessment is conducted about the curriculums of cinema and television
departments of the universities (in bachelor’s degree) in our country.
By
the conclusion of the assessment the issues for and foremost the significance
and necessity of folklore in the works (fiction, advertisement, besides
documentary movies) will be conducted in the future especially in the genre
documentary; and the sufficiency and insufficiency of the works of cinema in
transmission of the tangible and intangible cultural heritage on its own. In
this context some propositions in the direction of gathering attention by the
contribution of the stakeholders from varied fields and raising awareness in
the public opinion.
Documentary film education of folklore cultural heritage Ertuğrul Karslıoğlu
1995
yılında sinemanın 100. yılı dolayısıyla her ülke sinemasından 10 filmin
belirlendiği seçkiden ilk üç belgesel arasına girerek “Yüzyılın Belgeseli”
ödülünü alan Ertuğrul Karslıoğlu’nun “Keçenin Teri” belgeseli, (Süha Arın’ın
“Kula’da Üç Gün” ve Güner Sarıoğlu’nun “Ladik 76” belgeselleriyle birlikte)
gerek sinemamız gerekse önemli bir
kültürel miras öğemiz olan keçeçilik sanatının, yaratıcı bir dille görüntü
üzerinden anlatımı açısından kayda değerdir. Bu makalede somut ve somut olmayan
kültürel miras öğelerine neredeyse tüm çalışmalarında
yer veren yönetmenin başta “Keçenin
Teri” olmak üzere, “Suyla Gelen Kültür” (8 Bölüm) ve “Mardin’den Matera’ya
Sonsuzluğa Mühürlenen Kentler” belgeselleri dil ve içerik bağlamında ele
alınacaktır. İki temel
sorunsal üzerine biçimlendirilen makalede; yönetmen tarafından kullanılan
sinemasal dilin, kuşaktan kuşağa
aktarılan kültürel miras ve halk
bilimi öğelerinin alımlanmasında
izleyici üzerine oynadığı roller ve yönetmenliğinin yanı sıra uzun yıllardır
üniversitelerde ders veren eğitmen kimliğinin sinema bölümü öğrencilerinin
yetişmesine olan katkısı tartışılacaktır. (Usta-çırak ya da Hoca- Öğrenci
ilişkisi)
Bu
çalışmanın ikinci temel sorunsalı ise doğası gereği bireysel olmayıp daha çok
toplumsal olması gereken belgesel türünün, belli bir kültüre ait halk bilimsel
öğelerin ve söylemlerin aktarımına yönelik çalışmaları ele alması gerçeğidir.
Bu görüşten hareketle “halk bilimi” ve “kültürel miras” öğelerinin neler
olduğuna ilişkin farkındalık yaratılması için ülkemizde yüksek öğretim kurumlarında (lisans düzeyinde) eğitim verilen
sinema-televizyon bölümlerinin müfredatlarına
yönelik değerlendirme yapılacaktır.
Değerlendirme
sonucunda başta belgesel film olmak üzere medya alanında yürütülecek çalışmalarda
(belgesel film yanında; kurmaca,
reklam)halk bilimi eğitiminin önemi ve gerekliliği; öte yandan somut ve
somut olmayan kültürel miras öğelerinin aktarımında film çalışmalarının tek
başına yeterli olmadığı/olamayacağı irdelenecektir. Bu bağlamda çeşitli
alanlardan paydaşların katılımıyla konuya dikkat çekilmesi ve kamuoyunda
farkındalık yaratılması yönünde öneriler sunulacaktır.
Belgesel Film halkbilimi eğitimi kültürel miras Ertuğrul Karslıoğlu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Radyo-Televizyon, Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 13 Sayı: 29 |