It is known that death has
a rather evident place in human life being the last phase of life. It has been
one of the matters humankind has struggled the most to understand and interpret
for its inevitability and the acceptance that comes with it; its obscurity and
the fear that comes with it. The feeling of desperation in the face of death,
avoiding death, the obscurity the afterlife, and the search for immortality to
cling on to life have unavoidably accompanied beliefs about death and the
practices that formed around these beliefs. As in all societies, the Turks also
attempted to understand and interpret the meaning of death. The
way the Turks perceived the soul and the death, and their beliefs and traditional
practices formed around death can be seen in the written sources since the
earlier times up to the present. As in the Turkic world, death has a rather
significant place also for Kazan-Tatar Turks, who managed to preserve their
culture although they were subjected to religious and cultural oppression by
Russians for a long period. As a widespread theme in the folk narratives, folk
beliefs and practices related to death were reflected in the narratives to a
large extent. These beliefs and practices at stake can often be seen
particularly in epics, legends, and tales that are of folk narratives. This
study aims to examine in what way the beliefs of Kazan-Tatar Turks about the
death and the soul, and their traditionally shaped practices were reflected on
the examples of epics, legends, and tales that are of folk narratives.
Death Kazan - Tatar Turks folk beliefs folk practices folk narratives
Bilindiği üzere yaşamın en
son evresi olan ölümün insan hayatındaki yeri oldukça belirgindir. Kaçınılmazlığı
ve bunun getirdiği kabul; bilinmezliği ve bunun getirdiği korkudan dolayı
insanlığın en çok anlamaya ve yorumlamaya çalıştığı konulardan biri olmuştur.
Ölüm karşısında hissedilen yoksunluk, ölümden kaçma, ölüm sonrasındaki yaşamın
belirsizliği, yaşamdan kopmamak için ölüme karşı ölümsüzlük arayışı; ister
istemez ölümle ilgili inanışları ve bu inanışların etrafında gelişen
uygulamaları da beraberinde getirmiştir. Tüm toplumlarda olduğu gibi Türkler de
ölümü anlayıp yorumlamaya çalışmışlardır. Türklerin ruha ve ölüme bakışı ile ölüm
etrafında gelişen inanç ve geleneksel uygulamalarını en eski yazılı
kaynaklardan bu yana görmek mümkündür. Uzunca bir dönem Rusların dinî ve
kültürel baskılarına maruz kalmasına rağmen, kültürlerini korumayı başaran Kazan-Tatar
Türklerinde de ölüm, -Türk Dünyası’nda olduğu gibi- oldukça önemli bir yere
sahiptir. Halk anlatılarında da yaygın bir tema olup, halkın ölümle ilgili
inanışları ve uygulamaları, anlatılara büyük oranda yansımıştır. Söz konusu bu
inanış ve uygulamalara özellikle halk anlatılarından destan, efsane ve
masallarda çokça rastlamak mümkündür. Bu çalışmanın amacı; Kazan-Tatar
Türklerinin ruh ve ölüm ile ilgili inanışlarının ve gelenekte şekillenen
uygulamalarının halk anlatılarından destan, efsane ve masal örneklerine nasıl
yansıdığını incelemektir.
Ölüm Kazan-Tatar Türkleri halk inanışları halk uygulamaları halk anlatıları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 29 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 13 Sayı: 30 |