İnsanlığın ortak bir yaşam düzleminde çevresiyle uyum içinde yaşama çabasının ürünü olan geleneksel ekolojik bilgi, sürdürülebilirliği temel alan hayat anlayışıyla kültürel yapının temelini oluşturmaktadır. Tarımsal faaliyetlere dayalı yaşam alışkanlıklarının egemen olduğu Iğdır ve yöresinde yapılan hava tahminleri ve hava koşullarına müdahale edilmeye çalışılması sırasında gerçekleştirilen uygulamalar, sözü edilen geleneksel bilginin önemli örneklerindendir. Bu çalışmayla, sözlü kültür geleneği içerisinde varlığını sürdüren ekolojik bilginin kapsam alanına giren halk meteorolojisi uygulamaları, yörede bulunan kaynak kişilerle yapılan mülakatlar neticesinde derlenmeye çalışılmıştır. Veriler, nitel araştırma tekniği kullanılarak elde edilen bilgilerden oluşmaktadır. Yörede yapılan araştırma, bir yönüyle geleneksel ekolojik bilginin belgelenmesi ve korunmasına katkıda bulunmayı amaç edinmektedir. Bu çalışmayla, bölgede bulunan geleneksel ekolojik bilgi yalnızca doğa ve doğa olaylarının sınıflandırılmasıyla sınırlı tutulmamış, geleneksel ekolojik bilginin halk kültürüyle olan derin ilişkisine de dikkat çekilmeye gayret edilmiştir. Böylelikle GEB’in bütünüyle ortaya çıkarılması ve olası kültürel çözülmenin önüne geçilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bahse konu uygulamalar, geleneksel ekolojik bilginin yerel olma özelliğinden ötürü kendi bağlamı içerisinde toplumsal yapı göz önüne alınarak değerlendirilmeye alınmıştır. Yöre insanının böylesi bir geleneksel ekolojik bilgiye başvurmasındaki temel düşünce, dolunun zararlı etkilerini azaltmayı, tarımsal bitkilerde oluşabilecek tahribatı önlemeyi ve doğal kaynakların korunmasına katkı sağlamayı kapsamaktadır. Sonuç olarak, yöre insanının atalarından miras alarak devam ettirdiği geleneksel ekolojik bilgi temelli uygulamalar, teknolojik gelişmeler ve yanlış tarımsal faaliyetler sonucu bölgede ortaya çıkan çevresel problemlerin çözümü için ilham alınabilecek bir alternatif olma konumundadır. Bu doğrultuda bölgede yürütülen tarımsal faaliyetlerde GEB’e dayalı çözümlerin öncelenmesi ve desteklenmesi aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılması için de odak bir nokta olarak kabul edilmelidir.
Traditional ecological knowledge, a product of humanity's endeavor to live in harmony with its environment on a common plane of existence, forms the foundation of cultural structure with an understanding of life based on sustainability. The weather forecasts and interventions in weather conditions practiced in Iğdır and its surroundings, where agricultural activities predominate, are significant examples of this traditional knowledge. This study aims to compile folk meteorological practices, which fall within the scope of ecological knowledge sustained through oral culture tradition, through interviews with local informants. The data consists of information obtained using qualitative research techniques. The research conducted in the region aims to contribute to the documentation and preservation of traditional ecological knowledge. This study not only focuses on the classification of nature and natural events within the traditional ecological knowledge in the region but also strives to highlight its profound relationship with folk culture. In this way, it seeks to fully reveal traditional ecological knowledge (TEK) and prevent potential cultural disintegration. These practices are evaluated within their context, considering the social structure due to the local nature of traditional ecological knowledge. The primary rationale for the local population's reliance on such traditional ecological knowledge includes mitigating the harmful effects of hail, preventing potential damage to agricultural plants, and contributing to the conservation of natural resources. As a result, the practices based on traditional ecological knowledge, passed down from ancestors and maintained by the local population, serve as a potential alternative for addressing environmental problems emerging in the region due to technological advancements and improper agricultural practices. Therefore, prioritizing and supporting solutions based on traditional ecological knowledge in agricultural activities in the region should also be considered a focal point for achieving sustainability goals.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 4 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 17 Sayı: Özel Sayı |