Folklore products reflect information about the beliefs and practices of the society, the events experienced in the historical process, past and future designs, as well as information about the basic needs and situations of daily life. In this context, information on food and beverage culture constitutes an important area, and information on the supply, processing, protection and consumption of food reveals an experience shared in historical continuity as a cultural accumulation with its positive and negative aspects. Throughout history, people have gained important experiences as a result of the disruption of nutrition and food supply, which is one of the basic needs of people, due to different reasons. The phenomenon of famine also manifests itself in folklore products as a reflection of a common experience with its various appearances, in the sense of an experience of daily life. Folk narratives are the texts that best reflect the phenomenon of famine. The information and findings to be obtained from these texts on the subject will contribute to producing more seminal solutions to the problem of famine, which is one of the main problems of the time we live in. In this context, folk narratives were analyzed and indicators related to famine were identified. Based on these indicators, the factors causing famine are identified as climate change, soil inefficiency, wild animals, war, food waste, overconsumption and human destruction. Measures to be taken in case of famine were identified as limiting consumption, production, storage and migration. As a result, it was seen that the indicators related to the factors causing famine and the measures to be taken in case of famine were aimed at directing human attitudes and behaviors. Therefore, in Turkish folk narratives, human beings are thought to be the determining factor in the emergence and elimination of famine. In the narratives, it is fictionalized that we can make nature sustainable by turning human attitudes and behaviors in an environmentalist direction, changing them with environmentalist movements and limiting them for the environment. In this way, it is designed and conveyed that disasters such as famine do not occur, and when they do occur, they can be easily overcome.
Halk bilgisi ürünleri toplumun inanç ve uygulamalarına, tarihsel süreçte yaşadığı olaylara, geçmiş ve gelecek tasarımlarına ilişkin bilgilerin yanı sıra, gündelik hayatın temel ihtiyaç ve durumlarına ilişkin bilgileri de yansıtır. Bu bağlamda yeme içme kültürüne ilişkin bilgiler de önemli bir alan oluşturmakta, gıdanın temini, işlenmesi, korunması ve tüketimi ile ilgili bilgiler olumlu/olumsuz yönleriyle kültürel bir birikim olarak tarihsel süreklilik içinde paylaşılan bir deneyimi ortaya koymaktadır. Tarih boyunca insanların temel ihtiyaçlarından biri olan gıdanın temininin farklı sebeplere bağlı olarak aksaması sonucu yaşanan sıkıntılar insanlara önemli tecrübeler kazandırmıştır. Kıtlık olgusu da çeşitli görünümleriyle ortak bir deneyimin yansıması olarak halk bilgisi ürünlerinde gündelik hayatın yaşanan bir tecrübesi anlamında kendini göstermektedir. Halk anlatıları kıtlık olgusunu en iyi yansıtan metinlerdir. Bu metinlerden konuyla ilgili elde edilecek bilgi ve bulgular, içinde yaşadığımız zamanın temel problemlerinden biri olan kıtlık sorununa daha ufuk açıcı çözümler üretmeye katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada destan, halk hikâyesi, masal, efsane ve fıkra gibi halk anlatıları incelenmiş ve kıtlıkla ilgili göstergeler tespit edilmiştir. Bu göstergelerden hareketle kıtlığa sebep olan faktörler iklim değişikliği, toprak verimsizliği, yabani hayvanlar, savaş, gıda israfı, aşırı tüketim ve insan tahribatı olarak belirlenmiştir. Kıtlığa karşı alınacak önlemler ise tüketimi sınırlandırma, üretim yapma, üretilen besini depolama ve göç etme olarak tespit edilmiştir. Neticede kıtlığa sebep olan etkenler ve kıtlığa karşı alınacak tedbirler ile ilgili göstergelerin insan tutum ve davranışlarını yönlendirme hedefli olduğu görülmüştür. Dolayısıyla Türk halk anlatılarında kıtlığının ortaya çıkmasında ve ortadan kaldırmasında belirleyici etkenin insan olduğu düşünülmüştür. Anlatılarda insanların çevreye yönelik tutum ve davranışlarını çevreci hareketlerle değiştirerek ve çevre adına sınırlandırarak doğayı sürdürülebilir kılabileceğimiz kurgulanmıştır. Böylelikle kıtlık gibi afetlerin yaşanmaması, hasbelkader yaşandığında ise kolaylıkla üstesinden gelinebilmesi tasarlanmış ve aktarılmıştır.
Anahtar
Kıtlık Gıda Kıtlığı Halk Bilgisi Türk Halk Anlatıları Kültür
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Dışındaki Türk Halk Bilimi, Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 17 Sayı: 48 |