Bu çalışma; bir suç işledikten sonraki hukuksal süreçler aşamasında
yeniden topluma katılan ve “suçlu” veya “hükümlü” olarak etiketlenen bireylerin
gündelik yaşam içinde karşılaştığı sorunlar ve sosyal dışlanma deneyimi üzerine
bir tartışma yürütmeyi amaçlamaktadır. Hükümlü olmak, başlı başına birey ve
toplum açısından sosyal uyum ve sosyal bütünleşme gibi süreçleri yeniden kurmayı ve sorgulamayı gündeme
getirerek, bireyin hem özel yaşamında, hem de sosyal yaşamında keskin kopuşlar
yaşamasına neden olabilmektedir. Bu durum; dışlanma, damgalanma,
ötekileştirilme gibi süreçlerin yanında, bireyin sahip olduğu sosyo-kültürel ve
ekonomik yaşamın bütünüyle yitirilmesini ve ceza sonrası yeniden inşa
edilmesini de içermektedir. Çünkü toplumsal sapma ve suç söz konusu olduğunda,
en önemli sorunların başında toplumsal soyutlanma, dışarda bırakılma, sosyal
dışlanma ve damgalama gibi ayrışmaya neden olacak durumlar gelmektedir. Bu
bağlamda çalışma; özellikle bu kavramlar
üzerinden yürütülen tartışmalardan yola çıkarak, mahkûmiyet durumunun toplumsal
ilişkilere nasıl yansıdığını, aile yaşamının nasıl etkilendiğini, bireyin bu
süreçte yaşadığı temel sorunların neler olduğunu, yüz yüze yapılan anket çalışmasından elde
edilen verilerin sonuçları üzerinden tartışmayı amaçlamaktadır. Çalışma söz konusu bu süreçleri “denetimli serbestlik” örneği
üzerinden irdelemeyi hedeflemektedir.
This study aims to argue and focus on the social exclusion experiences and obstacles of individuals who have rejoined the society after juridical processes and are being labelled as “criminal” or “convicted”. Being offender may result in a sharp break in both private and social life of an individuals, bringing into question the reconstitution of some processes such as socialization and social integration in terms of both society and individual. This situation involves, along with the processes of exclusion, labelling, othering, also the loss of the social-cultural and economic life of the individual and as well as the reconstruction of it. When it comes to social deviance and crime, processes such as social exclusion, social isolation and labelling, which lead to disintegration, occur as prominent issues. This study, in this context, based on the arguments over these concepts, seeks to argue, by means of the results of the survey conducted with the people under probation, how being an offender influences his/her relations of family and social; what fundamental problems the individual as an offender.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2017 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2017 |
Kabul Tarihi | 16 Ağustos 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 9 Sayı: 20 |