OBJECTIVE: Breast cancer is the most common cause of cancer-related death in women. In this study, we aimed to investigate whether fibrocystic change of the breast is precancerous with a prospective and retrospective evaluation.
MATERIALS AND METHODS: In our study, 47 patients with breast cancer who were operated on in the General Surgery Clinics of the General Surgery Clinics of Ankara Education and Research Hospital between 1997 and 2000 were evaluated retrospectively from the pathology reports and 250 patients who underwent biopsy with the diagnosis of breast mass in the same years were prospectively evaluated from the results of breast biopsy. .With the data obtained, it was investigated whether there is a correlation between fibrocystic change of the breast and breast cancer.
RESULTS:Breast biopsy was performed in all 250 patients admitted with the diagnosis of breast mass. Excisional biopsy was performed in 218 patients, incisional biopsy in 28 patients, fine needle aspiration biopsy (FNAB) in 2 patients, and incisional biopsy technique followed by ultrasonography-guided marking method in 2 patients. While detected, non-atypical proliferation was also present in 2 of the patients with fibrocystic changes. In a total of 207 patients with and without cell proliferation, no malignancy development was found at the end of a four-year follow-up.
Thirty of 47 patients with retrospectively screened breast cancer had fibrocystic changes in the pathology report. In 2 of these patients, fibrocystic change and epithelial hyperplasia were detected as a result of previous breast biopsy (in the pathology reports, while the number of cells undergoing epithelial hyperplasia was not specified, atypical hyperplasia was not found).
The incidence of fibrocystic changes is higher in non-cancerous individuals than in cancerous individuals (p<0.01). The mean age of cancerous individuals is higher than non-cancerous individuals (p<0.001). (p<0.001).
CONCLUSION: It indicates that knowing the presence of epithelial proliferation may be beneficial in terms of initiating early diagnosis and treatment interventions, and reducing mortality and morbidity. In terms of precancerous lesions, it is important to carefully examine the epithelial proliferation in fibrocystic changes and to inform the physicians following the patient in this regard.
AMAÇ:Meme kanseri kadınlarda en sık görülen ve kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenidir.Bu çalışmamızda prospektif ve retrospektif değerlendirme ile memenin fibrokistik değişiminin prekanseröz olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM:Çalışmamızda 1997-2000 yılları arasında Sağ.Bak.Ankara Eğitim ve Araşt.Hastanesi Genel Cerrahi Kliniklerinde opere edilen 47 meme kanserli hasta retrospektif olarak patoloji raporlarından ve aynı yıllarda memede kitle tanısı ile biyopsi yapılan 250 hasta prospektif olarak meme biyopsisi sonuçlarından değerlendirilmiştir.Elde edilen verilerle memenin fibrokistik değişikliği ile meme kanseri arasında korelasyon olup olmadığı araştırılmıştır.
BULGULAR:Memede kitle tanısı ile başvuran 250 hastanın tümüne meme biyopsisi yapıldı.218 hastaya eksizyonel biyopsı,28 hastaya insizyonel biyopsi,2 hastaya ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB),2 hastaya ultrasonografi eşliğinde işaretleme yöntemini takiben insizyonel biyopsi tekniği uygulandı.207 hastada fibrokistik değişiklik saptanırken,fibrokistik değişikliğe sahip hastaların 2 sinde atipik olmayan proliferasyon da mevcuttu.Hücre proliferasyonu bulunan ve bulunmayan toplam 207 hastada dört yıllık takip sonucunda malignite gelişimine rastlanmadı.
Retrospektif olarak taranan meme kanserli 47 hastanın 30 unun patoloji raporunda fibrokistik değişiklik de mevcuttu.Bu hastalardan 2 sinde daha önce yapılan meme biyopsisi sonucunda fibrokistik değişiklik ve epitelyal hiperplazi saptanmıştı(patoloji raporlarında; epitelial hiperplaziye uğrayan hücre sayısı belirtilmemişken,atipik hiperplaziye rastlanmamıştı ).
Fibrokistik değişiklik görülme oranı non kanseröz bireylerde,kanserli bireylere göre daha yüksektir(p<0.01).Kanserli bireylerin yaş ortalaması, non kanseröz bireylerden yüksektir(p<0.001).Gerek kanserli gerekse non kanseröz bireylerde üst dış kadranın diğer kadranlardan daha yüksek oranda tutulduğu tespit edilmiştir(p<0.001).
SONUÇ;Epitelial proliferasyonun varlığının bilinmesi, erken tanı ve tedavi girişimlerinin başlatılması,mortalite ve morbiditenin azaltılması açısından yararlı olabileceğine işaret etmektedir. Prekanseröz lezyonlar açısından, fibrokistik değişiklikliklerde epitelial proliferasyonun dikkatli incelenmesi ve hastayı izleyen hekimlerin bu yönden bilgilendirilmesi önemlidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Gönderilme Tarihi | 15 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |