Amaç:Tiroid nodülleri toplumda sık görülmesine karşın
bunlarda malignite olasılığı daha azdır. Malign olguların
doğru bir biçimde ayırt edilebilmesi için sonografik
olarak malignite kuşkulu tiroid nodülüne ince iğne
aspirasyon biyopsisi (İİAB) yapılması günümüzde
noninvaziv bir yöntem olarak uygulanmaktadır.
Metod:±Hastanemiz radyoloji anabilim dalında 2009-
2012 yılları arasında yapılan tiroid İİAB lerini yeniden
değerlendirmeyi, cerrahi uygulanan hastaların sitolojik-
histopatolojik bulguları ile US verilerini karşılaştırmayı
ve bulguları güncel literatür eşliğinde tartışmayı
amaçladık.
Bulgular: Çalışmaya 280 hastaya ait 284 nodül
alınmıştır. Hastaların 234 tanesi kadın (%83,57), 46
tanesi erkek (%16,42) tir. Kadın erkek oranı 5,08/1 dir.
Yaş ortalaması 50,12±10,3 dir. Her hastada patolog
tarafından hızlı hasta başı değerlendirme yapılmıştır.
Toplam 156 (%54,9) lezyonda 1 kez; 91 (%32,0)
lezyonda 2 kez ve 29 (%13,1) lezyonda 3 kez girişim
yapılmıştır. Ortalama girişim sayısı 1,55’tir. Her olgu
için incelenen lam sayısı ortalama 5,44 adettir. Tanısal
olmayan/değerlendirme için yetersiz materyal sayısı 7’dir
(%2,5). Hiçbir hastada işlem sırasında veya sonrasında
komplikasyon izlenmemiştir (%0). İİAB sonuçlarına göre
ameliyat edilen 34 hastanın sitolojik ve histopatolojik
tanıları korele edilmiştir. İİAB’nin maligniteyi saptamada
doğruluk, özgüllük, duyarlılık, negatif ve pozitif
beklenen değerleri sırasıyla %85.00; %86.20; %81.81;
%92.59; %69.23 olarak bulunmuştur.
Sonuç: Sonuç olarak tiroid nodüllerine tanı/tedavi
yaklaşımında US eşliğinde İİAB testi, hastalığın
yönetiminde oldukça güvenilir, non-invaziv bir
yöntemdir. Bu testin başarısı sadece sitolojik tanıya
ulaşılabilmesi değil olası moleküler testler için de uygun
nitelikte örnek elde edilebilmesiyle mümkündür.
SUMMARY
Aim: Although the vast majority of thyroid nodules are
benign, a small proportion of them do contain thyroid
cancer. In order to differentiate the malignant nodules,
fine needle aspiration biopsy (FNAB) of the sonographically
suspicious nodule is performed as a noninvasive test.
Methods: We aimed to evaluate retrospectively the FNAB
procedures done between 2009-2012 in our Radiology
Department. We also aimed to correlate the cytologic,
Tyroid, Citology, Ultrasonography
histopathologic and ultrasonographic findings of the cases
which were operated.
Results: A total of 284 nodules of 280 patients were included
in the study. 234 (83,57%) of the patients were women and
46 of them (16,42%) were men. Mean age of the patients
was 50,12±10,3. Rapid on-site evaluation (ROSE) was done
by a pathologist for each case. The number of needle passes
was 1 in 156 patients (54,9%), 2 in 91 (32%) and 3 in 29
(13,1%) patients. Mean number of needle passes was 1,55.
Seven cases were nondiagnostic (2,5%). No complications
was seen for any patient (0%). Cytologic and histopathologic
diagnosis for 34 nodules were correlated. The accuracy,
specificity, sensitivity, negative and positive predictive values
were calculated as 85.00%; 86.20%; 81.81%; 92.59%;
69.23%, respectively.
Conclusion: As a conclusion; US-guided FNAB is a reliable
test in the management of the patients with thyroid nodules.
To achieve the most reliability, it is important to obtain
diagnostic and sufficient material for the cytologic diagnosis
as well as for the possible future molecular and genetic tests.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2019 |
Gönderilme Tarihi | 4 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 11 Sayı: 2 |