Bilgi üretiminin merkezi gibi fonksiyon gören üniversiteler büyük kaynaklara sahiptir. Bu nedenle teorik ve uygulama bilgisine sahip insan yetistirmek ve bilgi üretmek üniversitelerin stratejisi olmalidir. Üniversitelerin yapacaklari arastirma ve incelemeler toplumsal hayat ve ekonomik sektörlere yarar saglayacak bir arz-talep dengesi içerisinde olmalidir. Istihdam kurumu olan ekonomik sektörlerin talebine uygun bir bilgi arzi, üniversitelerin reel hayat ve sektörlerle olan baglarini daha fazla kuvvetlendirecektir. Sanayinin ihtiyaçlarina cevap vermeyen bir üniversite, üretigi ancak uygulamaya geçirilemeyen bilgiye harcadigi kaynaklardan dolayi ulusal ekonomi için sadece maliyettir. Kullanilmayan para gibi, paylasilmayan bir bilgi, hareket etmeyen bir sermaye yararsizdir. Ancak üniversitenin kendinden beklenen faydayi saglamasi için sanayi ile karsilikli etkilesimde bulunmasi gerekir. Günümüze kadar bu etkilesim gelismedigi için ciddi kayiplar vardir. Bu çalisma, böyle bir isbirliginin, ortak bilgi üretme ve kullanma yoluyla mal ve hizmete katacagi deger ile rekabette tasidigi önemi ortaya koyacaktir. Bu amaçla sanayi ve üniversite için iki farkli anket gelistirilmis ve bu anketler araciligiyla toplanan veriler yorumlanmaya çalisilmistir. Tanimlayici istatistikler kullanilarak üniversite ve sanayinin birbirlerini algilayislari degerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2003 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2003 Cilt: 3 Sayı: 5 |