Siyaset kavramı ötelerden beri sosyo/politik pratiklerde adalet; devlet, hukuk ve din kavramlarıyla ilişkilendirilmiştir. Mefhûm-u adaletin dinî, ahlakî, hukukî, siyasî, fikrî ve insânî değerler bazında gerçekleştiriliyor olması üst/içkin bir gücü gerekli kılmış ve bu haseple siyasi otoritenin elzemliği gündeme gelmiştir. Her devletin kendine has siyasi meşruiyyet telakkisi vardır. İslam’da devlet ve siyaset anlayışının ana hatları adalet, hakkaniyet, şûra ve ehliyet/liyakat olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda idare erkinin siyasi düzlemdeki adaleti/itidali taziminde, Din/İslam Hukuku açısından önemli olan adaletin vukûsudur. Bu noktada İslamiyet, adaletin en adilâne formda vücud bulması için üst bir bakış ile normsal rehberlik yapar. Çalışmamızda modern öncesi dönemde ve modern dünyada İslâm Hukuku’nun bir siyasî sistem öngörüp öngörmediği ve din-siyaset-adalet arasında nasıl bir ilişki kurulması gerektiği, buna mukabil siyasi adalet söylemi etrafında teşekkül eden genel/temel literatür ve dinamikler betimsel olarak ele alınacaktır. Bu makalede güdülen amaç, insanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren yoğun tartışmalara konu olan din, adalet ve siyaset kavramlarının dinamiklerini ve hangi referanslarla savunulduğunu tespit etmektir. Evvela Batı düşünce dünyasındaki siyaset ve adalet algısı, ardında da bu kavramların İslam dünyasındaki karşılığı başat isimler üzerinden incelenecektir.
Siyaset kavramı ötelerden beri sosyo/politik pratiklerde adalet; devlet, hukuk ve din kavramlarıyla ilişkilendirilmiştir. Mefhûm-u adaletin dinî, ahlakî, hukukî, siyasî, fikrî ve insânî değerler bazında gerçekleştiriliyor olması üst/içkin bir gücü gerekli kılmış ve bu haseple siyasi otoritenin elzemliği gündeme gelmiştir. Her devletin kendine has siyasi meşruiyyet telakkisi vardır. İslam’da devlet ve siyaset anlayışının ana hatları adalet, hakkaniyet, şûra ve ehliyet/liyakat olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda idare erkinin siyasi düzlemdeki adaleti/itidali taziminde, Din/İslam Hukuku açısından önemli olan adaletin vukûsudur. Bu noktada İslamiyet, adaletin en adilâne formda vücud bulması için üst bir bakış ile normsal rehberlik yapar. Çalışmamızda modern öncesi dönemde ve modern dünyada İslâm Hukuku’nun bir siyasî sistem öngörüp öngörmediği ve din-siyaset-adalet arasında nasıl bir ilişki kurulması gerektiği, buna mukabil siyasi adalet söylemi etrafında teşekkül eden genel/temel literatür ve dinamikler betimsel olarak ele alınacaktır. Bu makalede güdülen amaç, insanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren yoğun tartışmalara konu olan din, adalet ve siyaset kavramlarının dinamiklerini ve hangi referanslarla savunulduğunu tespit etmektir. Evvela Batı düşünce dünyasındaki siyaset ve adalet algısı, ardında da bu kavramların İslam dünyasındaki karşılığı başat isimler üzerinden incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 13 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 1 |
Marifetname Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.