In this research, it has been examined the relationship between anxiety level and delegation of the school administrators in terms of productivity. In this research, Delegation Inventory (19 items), Anxiety Scala (40 items) are used. The population of the sample group is 163 high school administrators. The data collected from the research states that the school administrators mostly believe that they are quite objective in delegation. However, nearly half of the administrators believe that their subordinates can not prevail delegation when they are away from job and most of the administrators prefer to talk to face to face with their subordinates when they need delegation. And these conclusions state clearly that administrators have tendency to defend themselves when duties don’t go well. Thus the main problem comes out as centralization with top management in school system. While applying the orders responsibility and delegation conflict becomes inevitable and this conflict enables school administrators to complete the tasks. Another problem that bloks the delegation is insufficient control and inspection system. The collected data concluded that relation hasn’t been seen between the anxiety level and delegation process. Concequently, to obtain and increase productivity and quality levels, it is obligatory that training programmes must be applied regulary to the school administrators in order to enable them to gain leadership attitudes.
Key Words : Administrator, authority delegation.
Bu çalışmada, ortaöğretimde görev yapan eğitim yöneticilerinin yetki devri ile kaygı
düzeyleri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Araştırmada, 19 maddelik Yetki Devri Anketi (20
madde) ile Süreksiz Durumluluk Kaygı ve Sürekli Durumluluk Kaygı Envanteri (20 madde)
uygulanmıştır. Araştırmaya 163 okul yöneticisi katılmıştır.
Araştırma bulgularına göre; yöneticiler, yetki devrinde adil davrandıklarına
inanmaktadırlar. Ancak yöneticilerin yarısı, kendilerinin bulunmadığı durumlarda astların
görevlerini aksatacağını düşünmektedirler. Yöneticilerin büyük bir çoğunluğu da yetki
devrinde astlarla yüz yüze konuşarak görevlendirmeyi tercih etmektedirler. Bu da
yöneticilerin işlerin istenildiği gibi gitmediğinde, kendilerini daha kolay savunma eğiliminde
olduklarını göstermektedir. Üst yönetimle olan ilişkilerde en büyük sorun, halen yetkilerin
merkezde toplanmasından kaynaklanmakta ve işler zamanında bitirilememektedir. Zaman
zaman üst yönetimden gelen emirlerin uygulanmasında yetki ve sorumluluk çatışması
yaşanmaktadır. Yetki devrini engelleyen bir başka husus da, denetim ve kontrol
mekanizmasının sağlıklı yürütülmemesidir. Eğitim yöneticilerinin yetki devri ile kaygı
düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Sonuç olarak,eğitimde kalite ve
verimliliğin artırılması çabası içinde olan M.E.B.’lığında görev tanımlarının yeniden ele
alınması ve hizmet içi eğitim programları ile de yöneticilerin liderlik özelliklerini öne
çıkaracak şekilde yetiştirilme ve geliştirilmeleri gereği anlaşılmıştır.
Birincil Dil | en. |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2001 Cilt: 13 Sayı: 13 |