Öz
Yüksek öğretim, eğitim sistemi içinde liseden sonra gelen ve öğrencilere
bir meslek kazandırma özelliği nedeniyle, eğitim sistemi içinde özel bir öneme sahiptir. Cumhuriyet döneminde, 1960' lı yıllara gelinceye kadar lise mezunları az olduğundan pek çok fakülte, kendisine başvuran bu mezunları sınavsız kabul etmiştir. Kontenjanları aşan bir taleple karşılaşan fakülteler seçme işini, genellikle başvuru sırasını dikkate alarak, liselerin fen ya da edebiyat bölümü mezunlarını kabul ederek, başvurulan lise bitirme derecesine göre sıralayarak yapmaktaydı. Lise mezunlarının artması sonucunda, özetlenen seçme yöntemleri
ihtiyaca cevap veremez duruma gelmiş; fakülteler kendi amaçlarına uygun giriş sınavları düzenlemeye başlamıştır. Aday sayısındaki artış,
sınavlarda çok sorulu ve objektif tip testlerin hazırlanmasını, başvurma, puanlama, seçme ve yerleştirme, sonuçları bildirme gibi işlemlerde bilgi işlem yöntem ve araçlarından yararlanılması gerekliliği ortaya çıkmıştır.