-
Küresel sermaye hareketlerinin hız kazandığı 2000-2001 döneminde, Türkiye ekonomisi krizlere maruz kalmıştır.
İstikrar programlarının çeşitli nedenlerle sürdürülememesi nedeniyle ekonomideki sıkıntılar artmıştır. Zayıf büyüme
performansı, sürdürülemez kamu kesimi dengesizlikleri, sürdürülemez iç borçlanma ile yüksek enflasyonla oluşan
makroekonomik istikrarsızlık; cari işlemler açığının finansmanı konusundaki kaygılarla daha da artmıştır. Bankacılık
sektöründeki yapısal sorunlar, 2000 Kasım ve 2001 yılı Şubat ayında yaşanan krizlerin derinleşmesine ve nihayetinde
sistemik bankacılık krizine dönüşmesine yol açmıştır. Bankacılık sektörüne yönelik bir programın başarılı olmasında
reel sektör ve bankacılık sektörünün birbirleri üzerindeki önemli etkisini dikkate alan politikaların geliştirilmesi önem
taşımaktadır.
Türkiye ekonomisindeki mevcut gelişmeler ve Merkez Bankası’nın aldığı önlemler dikkate alındığında, Bankacılık
Sektörü kredilerinin gelişiminin, önümüzdeki dönem konjonktür gelişiminin tahmini ve analizi açısından
makroekonomik veriler ve Merkez Bankası uygulamaları ışığında detaylı olarak analiz edilmesi gerekliliği
doğmaktadır.
Bu çalışmada 2002-2011 dönemini kapsayacak şekilde kredilerin detaylı şekilde analizi yapılarak ekonomik büyüme
üzerindeki etkileri ile cari işlemler açığının artışına hangi kanallardan katkıda bulunduğu tespit edilmeye çalışılmakta
olup, ekonomik büyümeyle kredilerin artışı arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Ayrıca alınan
tedbirlerin kredilerin gelişimi üzerindeki etkileri incelenerek ekonomik büyümenin ne yönde etkilenebileceği
değerlendirilmektedir. Bankacılık Sektörü kredileri, gerek türleri bazında ve gerekse de kullandırılan sektörler ve iller
bazında analiz edilmekte olup; kredilerin detaylı analizine ve gelişimine geçilmeden önce Türkiye’nin makroekonomik
görünümü hakkında bilgi verilmektedir.
Ayrıca yükselen piyasa ekonomilerine yoğun sermaye akışı sonucunda ekonomilerin aşırı ısınması ve cari açığın
finansal istikrarı tehdit edecek düzeylere ulaşması ihtimaline karşı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politika
faizlerini kurlardaki değerlenme eğilimini sınırlamak amacıyla kontrollü şekilde indirdiği, faiz dışı araçları ise
kredilerdeki hızlı artışı önlemek amacıyla sıkılaştırdığı, böylelikle kredilerdeki artış hızını makul bir seviye olarak
öngörülen %20–25 seviyelerinde tutmayı hedeflediği yeni Para Politikası bileşimine ilişkin sürece yönelik
değerlendirmelere de yer verilmektedir.
Çalışmanın sayısal verilerle desteklenmesi ve makroekonomik veriler arasındaki ilişkinin rahatçıkla görülebilmesi
adına çeşitli kurumlarca kamuoyuna sunulan bilgi ve veriler kullanılmış olup, bankacılık sektörünün nakdi ve
gayrinakdi kredileri ile tasfiye olunacak alacaklarına ilişkin verileri, bu verilerin türler bazında ve sektörel bazda
dağılımlar, GSYH’nın cari ve sabit fiyatlarla değişimlerini ve sektörel paylarını gösteren veriler, ihracat ve ithalat
rakamları, ödemeler dengesi verileri ve çeşitli kurumlarca yapılan öngörüler kullanılmaktadır. Veriler 2002-2011
dönemini kapsamakta olup, 2011 yılı verileri Mart 2011 dönemini kapsamaktadır.
Kredi Analizi Kasım 2000 Krizi Şubat 2001 Krizi Küresel Mali Kriz Zorunlu Karşılıklar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Şubat 2014 |
Gönderilme Tarihi | 12 Şubat 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 3 Sayı: 6 |