Görevi kötüye kullanma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” arasında 257. maddede düzenlenmiştir. Bu suç ile, “görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle” (TCK m. 257/1) ve “görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek” (TCK m. 257/2) kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi cezalandırılmaktadır. Görevi kötüye kullanma suçu, kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında uygulama alanı bulduğundan bu suçun düzenlendiği hüküm tali norm özelliği göstermektedir. Çalışmada, suç, Yargıtay kararları ışığında suç genel teorisine uygun olarak incelenmiş olup, kamu görevlisi kavramı ve bu bağlamda avukatların statüsü, suç tanımında geçen “kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olma ya da kişilere haksız bir menfaat sağlama” koşulunun netice mi, yoksa objektif cezalandırılabilme koşulu mu, olduğu yani koşulun hukuki niteliği ön plana çıkmaktadır.
Kamu görevlisi kamu görevlisi olarak avukat icrai hareketle görevi kötüye kullanma ihmalle görevi kötüye kullanma görevin gereğine aykırı davranma görevin gereğini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme objektif cezalandırılabilme şartı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |