Kaynak ülkeden yasadışı olarak ihra. edilen kültür varlıklarının iadesinde karşılaşılan
en .nemli sorun eserler üzerindeki mülkiyet hakkının ispatlanmasıdır. Tescil
ve tasnif edilmiş kültür varlıklarında (kamu ve .zel koleksiyonlar) mülkiyetin
kime ait olduğunun ispatı kolaydır. Ancak ka.ak kazılarla ortaya .ıkmış ve tasnif
ve tescile t.bi tutulmamış arkeolojik objelerin iadesi davalarında mülkiyetin
kime ait olduğunun ispatı büyük zorlukları beraberinde getirmektedir. Zira bu
davalarda devletin mülkiyet iddiası kendi ülkesinde bulunan bütün kültür varlıklarının
devlete ait olduğunu tespit eden kendi kanununa dayanmaktadır. Bu
durumda mülkiyet hakkı devlete zilyetlik şartı olmaksızın ge.mektedir. Bir başka
ifadeyle kaynak ülke kültür varlığı bulunduğunda (hatta bulunmadan .nce)
başka bir işleme gerek kalmaksızın kanunen mülkiyet hakkını elde etmektedir.
Bu bağlamda İngiliz Yüksek Mahkemesinin Barakat davasında verdiği karar .ok
.nemlidir. Mahkeme bu kararda İran devletinin ülkesinde bulunan kültür varlıkları
üzerinde devletin mülkiyet hakkı olduğunu .ng.ren kanunlarını tanımıştır.
Mahkeme ayrıca mülkiyet kanunları ile ihracat düzenlemeleri arasında ayrım
yapmış ve kaynak ülkenin mülkiyet hakkı .ng.ren kanunlarının tanınmasının
yabancı kamu hukuku kuralının icrası anlamına gelmeyeceğini hüküm altına almıştır.
Zira mülkiyet hakkına dayanan talep egemenlik hakkı iddiası ya da icrası
ile ilgili değildir. Barakat kararı şüphesiz diğer ülkelerin kararlarını etkileyecek ve
kaynak ülkelerin kültür varlıklarına kavuşmalarına yardım edecektir.
Kültür varlığı iade mülkiyet kanunları kamu hukuku kurallarının uygulanması barakat kararı lex rei sitae
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 21 Sayı: 2 |