Şiddetten korunma ihtiyacı öncelikle devletin temellendirilmesinde kullanılmıştır.
Şiddet, anayasaların yapılmasıyla da doğrudan ilgilidir. Ayrıca anayasalar çoğu durumda
olağanüstü dönemlerin hukukunu düzenler. “Meşru şiddet kullanma tekeline sahip olan” tek
insan örgütlenmesi olarak devlet, bir de egemenlik boyutuyla karşımıza çıkar. Anayasa aynı
zamanda devletin hukuksuz şiddetini kontrol altına almaya yönelik bir metindir.
Anayasa hukuku belli haller dışında açıkça bireyler arası şiddeti düzenlemez. Ancak
bu dalın şiddetin hukukunu düzenleyişi daha çok devletin sosyal ve ekonomik alandaki yükümlülükleri
ile somutlaştırılabilir. Başka bir deyişle, Anayasada yer alan “sosyal devlet”,
“devletin temel amaç ve görevleri” ve bazı temel hak düzenlemeleri devlete bireyler arasındaki
ilişkilerde bir takım koruma yükümlülükleri yüklemektedir.
Anayasa şiddet egemenlik anayasacılık olağanüstü yönetimler temel haklar pozitif yükümlülükler bireysel özerklik
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 22 Sayı: 1 |