Üçüncü kişi yararına sözleşme nisbilik ilkesine getirilmiş en önemli istisnalardan birini oluşturur. Özellikle, tam üçüncü kişi yararına sözleşmede, söz konusu istisnai durum açık biçimde ortaya çıkar. Bu tür sözleşmelerde, yararlanan, tarafı olmadığı bir sözleşmeden alacak hakkı kazanır ve kazandığı bu alacak hakkını doğrudan borçluya karşı ileri sürebilir. Yararlananın, söz konusu alacak hakkını kazanması onun iradesinden bağımsız olarak gerçekleşir. Yararlanan, böyle bir sözleşmenin kurulduğu hakkında bilgi sahibi olmasa dahi vaadettiren ve vaadedenin anlaşmasıyla birlikte alacak hakkını kazanır. Ret hakkının amacı ve işlevi de bu durumda belirginleşir. Ret hakkını pozitif düzenlemeye tabi tutan Alman hukukunun aksine Türk ve İsviçre hukuklarında kişi yararına sözleşme bakımından ret hakkının düzenlenmemiş olması yararlanana bu hakkın tanınmasına engel oluşturmaz.
Üçüncü kişi yararına sözleşme nisbilik ilkesi vaddettiren vaadeden yararlanan tam ve eksik üçüncü kişi yararına sözleşme ret hakkı
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 22 Sayı: 3 |