Şiddet içerikli olayları
haberleştiren gazeteciler işlerinden dolayı ruhsal bozukluk yaşama riskiyle
karşı karşıyadır. Batılı ülkelerde bu konuda son 15 yıldır
çeşitli bilimsel araştırmalar yayınlanmakta, gazeteciler çeşitli kuruluşlar
tarafından bu riskler karşısında bilinçlendirilmekte ve desteklenmektedir. Türkiye’de
ise bu probleme değinen ulaşılabilmiş, bilimsel bir araştırma yoktur;
gazetecilerin söz konusu riskler konusunda destek alabileceği kuruluşlar da
mevcut değildir. Bu makalede, betimleyici araştırma yöntemi kullanılarak
gazetecilerin deneyimledikleri ya da şahit oldukları travmatik olaylar
sonucunda oluşabilecek travma sonrası stres bozukluğu riski, bu riski araştıran
çalışmaların sonuçlarının incelenmesiyle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Makale
bu konuyu Türkiye’de iletişim alan yazınının gündemine dahil etmek suretiyle
ilgili soruna dikkat çekme temel amacına yönelik olarak hazırlanmıştır. Makalede,
gazetecilerin işlerinden dolayı yaşama riski altında bulundukları ruhsal
bozukluklar konusunda hem çalıştıkları haber organizasyonları hem de bağımsız
kuruluşlar tarafından bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiği önerisi sunulmuştur.
Gazetecilik eğitiminin, Batı’da örnekleri görüldüğü gibi, şiddet ve travma
içerikli olayların etkileriyle baş etme yöntemlerini öğrencilere aktaracak
şekilde gözden geçirilmesi, makalenin diğer önerisidir.
Şiddet Gazetecilik Travma Travma Sonrası Stres Bozukluğu İkincil Travma Vekâleten Travma
Konular | Dilbilim |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 28 - MEDYA ve ŞİDDET - 2 |