“Tarîk ve rivayetlerde ortaya çıkabilecek telfîk ve terkîblerin önlenmesini sağlamak” şeklinde tarif edebileceğimiz tahrîrât, İbnü’l-Cezerî’nin (ö. 833/1429) en-Neşr fi’l-kırâ’âti’l-aşr adlı eserinde kıraat birikimi adına geniş bir kaynakça kullanarak yaklaşık bin tarike yer vermesi sebebiyle farklı bir boyut kazanmıştır. Söz konusu tariklerin çokluğu tahrîrâtın daha geniş zeminde ele alınmasını sağlamış ve kıraat ilminde tahrîrâta dair geniş bir literatür ortaya çıkmıştır. Ülkemizde tahrîrât hakkında bazı akademik çalışmalar yapılmışsa da bu çalışmalar ilgili ilmi ana hatlarıyla tasvirin ötesine geçebilmiş değildir. Bu bağlamda artık yüzeysel çalışmaların yerini tahrîrât geleneği hakkında ortaya çıkan ekollerin yöntem tahlilinin yapılmasına ve sahanın önemli eserlerindeki görüşlerin bir bütünlük arz edip etmediğinin incelenmesine bırakması gerekir. Koyuncu’nun, sahadaki ilk çalışmalardan kabul edilecek kitabı, tahrîrâttaki “İzmîrî Ekolü”nün kurucusu Mustafa b. Abdirrahman el-İzmîrî’nin (ö. 1154/1741) Umdetü’l-irfân ve bu eserin şerhi olan Bedâi‘u’l-burhân’ı mercek altına almayı hedefliyor. Bu yazıda eser, ana kurgusu takip edilerek bazı açılardan tahlil edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.