Batı’nın, Doğu ve İslam toplumlarını anlama ve yorumlama girişiminin aksine, dünya tarihine farklı bir pencereden yaklaşan İslam’ın Bakış Açısından Dünya Tarihi adlı çalışma gözden kaçan tarihsel olayları önemli kılma çabası olarak öne çıkmaktadır. Afganlı-Amerikan yazar, ilk olarak kavram dayatmasına karşı bir duruş ile Ortadoğu olarak tanımlanan bölgenin Batı merkezli bir tanımla olduğuna dikkat çekerek bunun yerine “Orta Dünya”yı (s. 25) kullanmayı tercih etmektedir. Batı eksenli bir dünya tarihinin kendi dışındaki birçok önemli gelişmeyi önemsiz kıldığına dikkat çeken Ensari, İslam’ın içinden ve Doğu’nun penceresinden tarihsel gelişmeleri yorumlayarak tarihin kenarında değil, bizzat merkezinde olmayı öneriyor. Zira böyle bir bakış açısı, tarihin gerisine itildikten sonra bile özgüven sahibi olan ve geleceğe dair umutla bakan Müslümanları besleyen motivasyonun görülmesini sağlayacaktır. 17.yüzyıla kadar birbirlerinden yalıtık bir şekilde kendi tarihlerini icra eden Hristiyan/Batı ve İslam/Doğu kendilerini ve toplumsal süreçlerini insanlığın merkezi olarak görme eğilimindeydiler. Ancak bu tarihten sonra kesişen bu iki farklı hikâye birinin diğerine üstün gelmesi ve yeniden tanımlama sürecine girdiği bir zamana işaret etmektedir. Ensari’ye göre, tanımlanmaya maruz kalan İslam’ın hiçbir zaman yok olmadığı aksine kendi içerisinde yeni dinamiklerin alanı olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap İncelemesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.