Öz
Genellikle enflasyonu düşürme çabaları, işsizliğin artması ve toplam üretimin düşmesi olarak özetlenebilecek maliyetlere yol açmaktadır. Enflasyonun düşürülmesine uyum sürecinde para otoritesinin toplam talep artışını yavaşlatması gerekmektedir. Böylece geçici de olsa genel ekonomik faaliyetlerin hacminde bir azalma doğacak ve bir süre sonra daralan iş hacmine uyum göstermek için firmalar istihdamlarını kıstıklarından üretimdeki düşüşü işsizlik izleyecektir. İstikrar sürecinde katlanılması gereken maliyetler toplumsal ve ekonomik açıdan son derece önemli olduğundan bu konuda geniş bir literatür oluşmuştur. Sözü edilen maliyetleri ölçebilmek politik karar alıcıların uygulamalarının başarısını da yakından etkilemektedir. İstikrarın maliyetinin teorik olarak "fedakarlık oranı" (sacrifice ratio) ile ölçülebileceği genel kabul görmüş bir yaklaşım olmakla birlikte, literatürde fedakarlık oranının hesaplanmasında kullanılan çeşitli teknikler söz konusudur. Son dönemde bu konudaki ampirik çalışmalarda Yapısal Vektör Ardışık Bağlanım (Structural Vector Autoregression) başarılı sonuçlarından ötürü sıkça kullanılmaya başlanan bir teknik olarak göze çarpmaktadır. Çalışmamız, temelde Türkiye’de enflasyonu düşürme politikalarının maliyetlerini incelemeye ve bu amaçla fedakarlık oranının hesaplanmasına yöneliktir. Bununla birlikte, yeni bir tahmin yöntemi olarak Yapısal Vektör Ardışık Bağlanım tekniğinin incelenmesi ve Türkiye verilerine uygulanması da çalışmamızın diğer bir hedefidir.