Osmanlı Devlet İdaresi, Hazine için evvela acil bir finansman kaynağı olarak gördüğü ve ayrıca piyasada tedavül etmesini de istediği kaimeyi, ilk kez Tanzimat Dönemi’nin başında tedavüle sürmüştür. Kaime ihracı, kamu maliyesini zora sokan olağanüstü gelişmelerin yaşandığı dönemlerde artan finansman ihtiyacını karşılamak üzere takip eden yıllarda da zaman zaman can simidi işleviyle başvurulan bir politika olmaya devam etmiştir. Fakat ihraç edildiği ilk günden itibaren bu politika para piyasasında derinleşerek kronikleşen sahte kaimeler sorununu da beraberinde getirmiştir. Döneme ilişkin bilgilerin ve ortaya çıkarılan sahte kaimelerin/kalpazanların delaleti bu sorunun ciddi boyutlarına işaret etmektedir. Gerçekleştirilen her kaime ihracında sahte kaimeler gerçekleriyle birlikte her halükarda piyasada tedavül etme imkânı bulmuştur. Çalışmada, kaime piyasasının içinde bulunduğu bu durumu ortaya koymak maksadıyla bu güne ulaşan, zamanın sahtesi 20, 50 ve 500 kuruş gibi canlı şahitlerin örnekliğine de başvurulmuştur.
Osmanlı Para Piyasası Kaime Piyasası Sahte Kaimeler Kaime Kalpazanlığı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale Başvuru |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 15 Sayı: 54 |
Bu web sitesi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Öneri Dergisi
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Göztepe Kampüsü Enstitüler Binası Kat:5 34722 Kadıköy/İstanbul
e-ISSN: 2147-5377