Archaic sanctuaries have long been an integral part of research about the emergence of the Polis. The sanctuaries, which are thought to have been positioned in relation with the organization of urban space, are assumed to have been formed from the earliest times of the cities. So, they are often evaluated under the categories of "urban" and "extra urban". However, this concept of the polis, which has definite boundaries and built the urban space within these boundaries, is largely inspired by the poleis of the Classical Period. Besides it is inconvenient to find Archaic Period Poleis as an intangible authority that built its own space in a certain geography and displayed its identity there. Contrary to this point of view, current research on the Archaic Period sanctuaries is often concerned with the relations between alternative organizations and subgroups in society, rather than trying to decipher such control mechanisms. In this context, focusing on the relations established on the Mediterranean scale since the 7th century BC through a kind of globalization model brought new perspectives to researchers. Within the scope of this article, through the comparative analysis of the locations, architectural remains and other archaeological finds of several so-called extra urban archaic sanctuaries in Ionia, it will be questioned the importance of sea routes and whether it is possible to define the networks in which the visitors of the sanctuary are in. In this context, Samos Heraion finds have been examined in more detail as they seem to have a special importance. As an extension of this idea, changes in the material culture of the sanctuary have been tried to be evaluated within the framework of globalization models.
Arkaik Dönem kutsal alanları ile ilgili çalışmalar uzun bir süredir polisin bir mekân olarak ortaya çıkışı ile ilgili araştırmaların ayrılmaz bir parçasını oluştururlar. En erken dönemlerden itibaren oluştuğu varsayılan kent uzamı organizasyonunun doğal bir sonucu olarak konumlandırıldıkları düşünülen kutsal alanların, sıklıkla “kent içi” ve “kent dışı” kategorileri altında değerlendirildiğini görmek mümkündür. Ancak sınırları belirli ve bu sınırlar içerisinde kent uzamını inşa etmiş polis kavramı büyük ölçüde Klasik Dönem kentlerinden esinlenmiştir ve Arkaik Dönem Polisini belirli bir coğrafyada kendi uzamını inşa eden ve orada kimliğini sergileyen soyut bir otorite olarak tanımlamak fikrinin önemli sakıncalar barındırdığı görülmektedir. Bu bakış açısına karşılık, Arkaik Dönem ile ilgili güncel araştırmaların bu tip kontrol mekanizmalarını deşifre etmeye çalışmak yerine, toplum içerisindeki alternatif organizasyonlar ve alt gruplar arasındaki ilişkilerle ilgilendikleri görülebilir. Bu kapsam içerisinde toplulukların deniz yoluyla kurdukları ilişkilere yoğunlaşmak ve Akdeniz ölçeğinde MÖ 7. yüzyıldan itibaren kurulan ilişkileri bir çeşit küreselleşme modeli üzerinden yorumlamak, araştırmalara yepyeni perspektifler getirmiştir. Bu makale kapsamında, Arkaik Dönemde İonia Bölgesi’nde yer alan ve genellikle “kent dışı” kategorisinde tanımlanmış bir dizi kutsal alanın konumlarının, mimari kalıntılarının ve diğer arkeolojik buluntularının karşılaştırmalı incelenmesi vasıtasıyla, bölge için özel bir önem taşıdığı deniz yolları ile kurulan ilişkilerin bu alanlara yansıması ve kutsal alanı ziyaret edenlerin içinde bulunduğu ağların tanımlanması mümkün mü sorusuna cevap aranmıştır ve bu bağlamda Samos Heraion buluntularının özel bir önemi olduğu için daha detaylı olarak incelenmiştir. Bu düşüncenin bir uzantısı olarak da kutsal alan materyal kültüründe görülen değişimler küreselleşme modelleri çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Avrupa, Akdeniz ve Levant Arkeolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 9 Mayıs 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 9 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 18 Sayı: 1 |