Dünya çapında etkilere sahip şirket skandalları, hileye ilişkin küresel boyutta endişeleri artırmıştır. Hile konusunda birçok çalışma yapılmış ve genel görüş, hilenin ortaya çıkarılmasından ziyade önlenmesinin ana odak noktası olması gerektiği yönündedir. Hileli eylemin meydana gelmesini önlemek, sonradan tespit etmekten daha az maliyetli ve daha etkilidir. Hileyi araştırmak ve tespit etmek kolay olmamakla birlikte, hilenin doğası, neden işlendiği ve nasıl işlenebileceği ve gizlenebileceği hakkında kapsamlı bilgi gerektirmektedir. Bu noktada hileye ilişkin riskleri proaktif bir şekilde yönetmek için öncelikli olarak failin kim olduğunu, ne zaman ve neden bu fiili işlendiğini anlayarak hileli davranışa yol açan faktörleri tanımlamak oldukça önemlidir. Bu tanımlamayı yapabilmek amacıyla geliştirilmiş ve öncü olarak nitelendirilen teori Hile Üçgeni teorisidir. Bu teorinin akabinde farklı modeller geliştirilmiş olup özellikle hile elması (veya karosu) ve hile beşgeni olarak tanımlanan iki farklı teori hile araştırmalarında kabul gören modeller olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hileli davranışlara ilişkin temel motivasyonları daha iyi anlamak amacıyla, bu çalışmada hile üçgeni, hile elması ve hile beşgeni teorileri ele alınmaktadır. Çalışmada öncelikle hile kavramı incelenmiş, sonrasında bu üç teoriye ilişkin kavramsal bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu teorilerin tartışılması özellikle adli muhasebeciler, denetçiler, hile denetçileri ve diğer hile ile mücadele eden kurumlara hile eyleminin altında yatan temel nedenlerin anlaşılması noktasında katkıda bulunmaktadır.
Corporate scandals with global impacts have raised global concerns about fraud. A lot of work has been done on fraud and the general view is that prevention of fraud should be the main focus rather than being exposed. It is less costly and more effective than preventing fraudulent action from happening later. While researching and detecting fraud is not easy, the nature of the fraud requires extensive knowledge of why it is processed and how it can be processed and hidden. At this point, in order to proactively manage fraud related risks, it is essential to identify the factors leading to fraudulent behavior by understanding who the offender is, when and why this act has been committed. The theory developed and qualified as a pioneer in order to make this definition is the Fraud Triangle Theory. Following this theory, different models have been developed and two different theories, especially Fraud Diamond and Fraud Pentagon, are admitted as models accepted in fraud research.
In order to better understand the basic motivations for fraudulent behavior, this study deals with the theories of fraud triangle, fraud diamond and fraud pentagon. In the study, firstly, the concept of fraud is examined, and then a conceptual approach to these three theories is adopted. Discussing these theories especially contributes to forensic accountants, auditors, fraud auditors and other anti-fraud institutions to understand the underlying causes of fraud.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ocak 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2020 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 20 Sayı: 62 |