ÖZ
Mülkiyet hakkı, en temel tanımı ile kişi ve eşya arasında, hukuken tanınan
bağa verilen addır. Bu bağ, mülkiyet hakkı sahibine, hakkın konusu
olay şey üzerinde tasarruf etme ve bu şeye müdahale edilmemesini
isteme yetkilerini verir. Bu yetkiler mutlak olmakla birlikte sınırlanamaz
değildir. Öyle ki, günümüz toplumunda ve devlet anlayışında bireysel
menfaat ile toplumsal menfaat arasında kalan mülkiyet hakkının pek çok
nedenle sınırlandırıldığı görülmektedir. Elbette ki modern toplum düzeninin
ve hukuk devleti ilkesinin gerekleri uyarınca bu sınırlandırmaların
keyfi olması mümkün değildir. Sınırlandırmanın muhakkak kanunla yapılması,
ulusal ve uluslar arası hukukun ilkelerine uygun olması, ölçülü
olması, demokratik toplum düzeninin gereklerine uyması, kamu yararı
amacı ile ve anayasal çerçevede yapılması gerekmektedir. Tüm bu kriterler,
sınırlı sayıda olmayıp, olayın özelliği dikkate alınarak genişletilebilir
ve hatta değiştirilebilir. Bu çalışma kapsamında da, mülkiyet hakkına yönelik
sınırlandırmaların sebepleri, şekilleri, yöntemleri ve ölçütleri ortaya
konulmak sureti ile, hakka yönelik müdahalenin sınırları belirlenmeye
çalışılacaktır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mayıs 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 7 |