Kamu görevlileri, tâbi oldukları statü hukuku kurallarına bağlı olarak,
bu kapsamda kamu idarelerine karşı sahip oldukları sadakat ve sır
saklama ödevi ile kamu hizmetinden yararlananlara karşı yüklendikleri
tarafsızlık ödevi gereğince, ifade özgürlüğü kullanımlarında diğer
bireylerden farklı ilave bir takım sınırlamalara maruz kalabilmektedirler.
Bununla birlikte ifade özgürlüğüne İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin
10. maddesi ile sağlanan güvenceler ve maddede öngörülen sınırlandırma
rejimi, kamu görevlilerinin ifade özgürlüğü açısından da geçerlidir.
Dolayısıyla kamu görevlilerinin ifade özgürlüğüne müdahale oluşturan
idari işlemlerin hukuka uygun kabul edilebilmesi için, bu işlemlerin –
diğerlerinin yanı sıra- demokratik toplumda gereklilik koşuluna uygun
şekilde tesis edilmeleri gerekmektedir. Bu çerçevede çalışmada, kamu
görevlilerinin ifade özgürlüğüne yönelik müdahaleler açısından İnsan
Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10. maddesinin ve özellikle maddede
öngörülen demokratik toplumda gereklilik koşulunun, İnsan Hakları
Avrupa Mahkemesi tarafından ne şekilde yorumlandığı ve uygulandığı
incelenecektir. Akabinde kamu görevlilerinin ifade özgürlüğünü
ilgilendiren yakın tarihli kararlarından hareketle, Danıştay’ın konu
hakkındaki yaklaşımının İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin
gereklilikleri ile uyum arz edip etmediği sorusuna cevap aranılacaktır.
İfade özgürlüğü kamu görevlisi İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi demokratik toplumda gereklilik Danıştay
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 18 |