Halil Halid Bey Osmanlı döneminde tanınmış ulema ailelerinden biri olan Çerkeşşeyhizadelere mensuptur. 1868 tarihinde Ankara’da dünyaya gelmiş ve ilköğrenimini burada tamamlamıştır. Daha sonra amcasının destek ve teşvikleriyle İstanbul Bayezid Medresesine kaydolmuştur. Bayezid Medresesinden mezun olduktan sonra dönemin modern okullarından biri olan Mekteb-i Hukuk’u kazanmış ve eğitimine burada devam etmiştir. Mekteb-i Hukuk’u bitirdikten sonra ise İstanbul’da avukatlık ve gazetecilik yapmaya başlamıştır. Fakat bu sıralarda yaşadığı bazı olaylar İstanbul’u terk edip İngiltere’ye kaçmasına sebep olmuştur. İngiltere’deyken tanıştığı ileri gelen şahsiyetlerin destekleri, Cambridge Üniversitesi’nde ilk Türk hoca olmasını sağlamış ve bu görevi 1911 tarihine kadar sürdürmüştür. 1911 tarihinde Cambridge Üniversitesi’ndeki görevinden istifa ederek İstanbul’a dönmüştür. İstanbul’a döndükten sonra Nisan 1912 tarihinde İttihat ve Terakki Fırkası'nın Ankara mebusu olmuştur. Fakat meclisin Ağustos 1912'de feshedilmesinden dolayı mebusluğu sona ermiştir. Mebusluk görevini kısa bir süre yürütmek durumunda kalan Halil Halid Bey Eylül 1913'te Bombay Başkonsolosluğuna atanmıştır. Mayıs 1914'te başkonsolosluk görevinden istifa ederek tekrar İstanbul'a dönmüştür. Halil Halid Bey İstanbul'a döndükten sonra Ekim 1914'te Osmanlı Devleti Birinci Dünya Harbine katılmıştır. Savaş atmosferi istediği gibi çalışmasını engellediği için Almanya'ya gitmiş ve savaş sona erene kadar burada bulunmuştur. Birinci Dünya Harbinin sona ermesinden sonra İstanbul'a dönen Halil Halid Bey 1922'de İstanbul Darülfünununa hoca olarak atanmış ve zatürree hastalığından dolayı vefat ettiği 1931 tarihine kadar hocalık görevini sürdürmüştür. Vefat ettiğinde 63 yaşında olan Halil Halid Bey, İngiltere, Mısır, Sudan, Cezayir, Hindistan ve Almanya gibi pek çok ülkede bulunmuş ve bulunduğu ülkelerde çeşitli görevler üstlenmiştir. Yürüttüğü görevleri sırasında ilme olan tutkusu ilim âlemine çok sayıda mühim eser kazandırmasını sağlamıştır. Mühim eserlerinden bir tanesi de bu çalışmanın konusu olan Rodos Fethinde Sultan Süleyman’ın Tedabir-i Siyasiyesi adlı risalesidir. Çok sayıda Avrupalı tarihçinin eserine müracaat ederek yazdığı risalede Rodos’un fethi üzerinden uluslararası ilişkilere, İnsan haklarına, Doğu ve Batı medeniyetine ve savaş hukuku gibi konulara değinmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 13 |
DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren MECMUA Sosyal Bilimler Alanında Yayımlanan
Uluslararası Hakemli Bir Dergidir