Amaç: Seton tekniği anal fistüllerin tedavisinde uzun süredir başarı ile kullanılmaktadır. Bu teknik literatürde fistül cerrahisinde anal inkontinansı azaltan bir yöntem olarak önerilmektedir. Bu çalışma, fistül cerrahisi için gevşek seton tekniği uygulanan hastaların uzun dönem sonuçlarını retrospektif olarak analiz etmeyi amaçlamaktadır.
Yöntemler: Kasım 2014-Haziran 2016 tarihleri arasında gevşek seton tekniği uygulanan anorektal fistül tanılı 50 hastanın bilgileri bireysel takip formları kullanılarak retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Çalışmaya 50 hasta dahil edildi. Ortalama takip süresi 21 aydı. Etyolojide 20 hastada kriptoglandüler apse, 2 hastada Crohn hastalığı bulunurken 28 hastada da idiyopatikti. Fistül traktının spontan kaybolmadığı ve internal sfinkter kas liflerinin tamamen kesilmediği 23 hastada kontrollü fistülotomi yapıldı. Diğer 27 hastada fistül traktının spontan rezolüsyonu gerçekleşmişti. Çalışmaya dahil edilen tüm hastalarda tam iyileşme sağlanırken ortalama 21 aylık takip süresinde rekürrens gelişmedi.
Sonuç: Son yıllarda anal fistül için yeni tedavi yöntemleri ortaya çıkmıştır. Bu modaliteleri geleneksel yöntemlerle karşılaştıran birçok çalışma yapılmış ve bu çalışmaların hiçbiri konvansiyonel yöntemlere üstünlük gösterememiştir. Gevşek seton prosedürü 21 aylık uzun bir takip süresince düşük nüks ve inkontinans oranları ile anal fistül tedavisi için iyi tolere edilebilen bir tedavi modalitesidir.
Aim: The seton technique has long been used with success for the treatment of anal fistulas. This technique is recommended in the literature as a method which decreases anal incontinence in fistula surgery. This study aims to retrospectively analyze the long-term outcomes of anal patients on whom we performed loose seton technique for fistula surgery.
Patients and Methods: The information of 50 patients with the diagnosis of anorectal fistula on whom loose seton technique was performed at our clinic between November 2014 and June 2016 were retrospectively reviewed by using the individual follow-up forms of each patient.
Results: Fifty patients were included in the study. The mean follow-up time was 21 months. The etiology was crypto glandular abscess in 20 patients, Crohn's disease in 2 patients and idiopathic in 28 patients. In 23 patients without spontaneous resolution of fistula and incomplete division of internal sphincter muscle fibers underwent controlled fistulotomy. Spontaneous resolution of fistula tract had occurred in the remaining 27 patients. In all patients included in the study, complete healing was achieved and no recurrence, no total incontinans occurred during the 21-month mean follow-up period.
Conclusion: New treatment modalities have emerged for anal fistulas in recent years. Many studies were performed comparing these modalities to the conventional methods and none of these studies showed superiority over the conventional methods. The loose seton procedure is a well-tolerated modality for the treatment of anal fistula with low recurrence and incontinence rates during a long follow-up period of 21 months.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Cerrahi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2018 |
Kabul Tarihi | 20 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |
Bu Dergi Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.