Aim: Tuberous sclerosis complex (TSC) is a multisystem genetic, autosomal-dominant disorder predisposing to multiple organ manifestations. The aim of this study is to determine TSC the frequency of findings including diagnostic and non-diagnostic criteria.
Patients and Metod: Thirty-five patients diagnosed with tuberous sclerosis complex were examined retrospectively. The diagnosis of the patients were evaluated according to the diagnostic criteria of TSC that were updated in 2012. As non-diagnostic criteria, we reviewed epilepsy, drug-resistant epilepsy, electroencephalography (EEG) types (focal, diffuse-multifocal and hypsarrhythmia) and TAND (TSC-associated neuropsychiatric disorders) (intellectual disability and/or autism and learning disability).
Results: Twenty-one cases (60%) presented with seizures, 9 cases (26%) with hypopigmented patches and 5 cases (14%) with cardiac rhabdomyomas. The most common finding with brain magnetic resonance imaging (MRI) was cortical tubers (85%). EEG examinations revealed diffuse and multifocal epileptic disorder in 5 (24%), focal epileptic disorder in 8 (38%), and hypsarrhythmia in 8 (38%) patients. 38% of the patients with epilepsy were diagnosed with refractory epilepsy. Severe intellectual disability and / or autism were detected in 11 (32%) patients. The number of patients with renal angiomyolipoma (p:0.001) were significantly higher in drug resistant epilepsy patients and also TSC-associated neuropsychiatric disorders (TAND) (p:0.001) rate was significantly higher in epilepsy patients.
Conclusion: The disease should be followed with a multidisciplinary approach. Although not included in the diagnostic criteria, it should be kept in mind that epilepsy, intellectual disability and neuropsychiatric disorders frequently accompany.
Amaç: Tüberoskleroz kompleksi (TSK) vücutta birçok organın tutulumu ile karakterize, otozomal dominant kalıtım gösteren genetik bir rahatsızlıktır. Bu çalışmada TSK tanı kriterlerinin ve tanı kriterleri dışındaki bulguların sıklığını belirlemek amaçlanmıştır.
Bulgular: Yirmi bir hasta (%60) nöbet geçirme, 9 hasta (%26) hipopigmente lekelenmeler ve 5 hasta (%14) kardiyak rabdomiyomlar nedeniyle başvurmuştu. Beyin magnetik rezonans görüntüleme (MRG) ile en sık saptanan bulgu kortikal tüberlerdi (%85). Nöbet geçiren hastaların EEG incelemelerinde 5’inde (%24) yaygın ve multifokal epileptik bozukluk, 8’inde (%38) fokal epileptik bozukluk ve 8’inde (%38) hipsaritmi paterni saptandı. Epilepsi tanısı ile izlenen olguların %38’i dirençli epilepsi tanısına sahipti. Ağır derecede entelektüel yetersizlik ve/veya otizm 11 (%32) hastada saptandı. Dirençli epilepsi grubunda böbrek anjiomiyolipomaları olan hasta sayısı anlamlı olarak fazlaydı (p:0.001) ve aynı zamanda tüberoskleroz ile ilişkili nöropsikiyatrik bozuklukların oranı anlamlı olarak epilepsi grubunda yüksekti (p:0.001).
Sonuç: Hastalığın multidisipliner bir yaklaşım ile takip edilmesi gerekmektedir. Tanı kriterlerinde yer almasa da epilepsi, entelektüel yetersizlik ve nöropsikiyatrik bozuklukların sık eşlik ettiği akılda tutulmalıdır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İç Hastalıkları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2019 |
Kabul Tarihi | 18 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |
Bu Dergi Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.