Aim: Varicocele, abnormal dilatation of pampiniform venous plexus, is classified into three groups: 1st, 2nd and 3rd grade. The aim of our research is to show the differences among the three different varicocele grades based on the results of their sperm DNA damage and blood biochemical parameters.
Methods: We examined 30 patients which were classified into three groups: Group 1 (healthy), Group 2 (grades 1 and 2) and Group 3 (grade 3). The semen samples were examined in terms of DNA damage via comet assay. The blood samples were assessed using catalase (CAT), superoxide dismutase (SOD) enzyme activities and malondialdehyde (MDA) levels.
Results: According to the comet findings, Group 2 and Group 3 parameters were significantly higher than Group 1 (p < 0.01). In the biochemical findings, we observed decreased CAT and SOD activities and an increased MDA level for Group 2 and Group 3. In our research, we showed that grades 1 and 2 had significant DNA damage in terms of infertility as much as grade 3.
Conclusion: The results we derived indicate that the detection of DNA damage could be used as a predictor of infertility alongside routine semen and morphological analysis.
Erciyes University scientific research projects coordination unit
TYL-2013-4598
Authors, thanks to Erciyes University, Medical Faculty and Urology Polyclinic for their contribution.
Amaç: Pampiniform venöz pleksusun anormal dilatasyonu olan varikosel üç gruba ayrılır: 1., 2. ve 3. derece. Araştırmamızın amacı, sperm DNA hasarı sonuçlarına ve kan biyokimyasal parametrelerine göre üç farklı varikosel derecesi arasındaki farklılıkları göstermektir.
Yöntem: Grup 1 (sağlıklı), grup 2 (1. ve 2. derece) ve 3. grup (3. derece) olmak üzere üç gruba ayrılan 30 hastayı inceledik. Semen örnekleri comet testi ile DNA hasarı açısından incelendi. Kan örnekleri katalaz (CAT), süperoksit dismutaz (SOD) enzim aktiviteleri ve malondialdehit (MDA) seviyeleri kullanılarak değerlendirildi.
Bulgular: Comet bulgularına göre grup 2 ve grup 3 parametreleri grup 1'e göre anlamlı derecede yüksekti (p <0.01). Biyokimyasal bulgularda CAT ve SOD aktivitelerinin azaldığını ve grup 2 ve grup 3 için MDA düzeyinin arttığını gözlemledik. Araştırmamızda 1. ve 2. derece varikoselin infertilite açısından 3. derece kadar önemli DNA hasarına sahip olduğunu gösterdik.
Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlar, DNA hasarının saptanmasının, rutin semen ve morfolojik analizin yanı sıra infertilitenin bir prediktörü olarak kullanılabileceğini göstermektedir.
TYL-2013-4598
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | TYL-2013-4598 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 10 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 3 |
Bu Dergi Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.