Islamophobia, which started with the first emergence of Islam but has become a common concept, especially after the September 11 attacks, is one of the most common forms of discrimination that Muslims are subjected to today. Although it means fear of Islam, Islamophobia refers to unfounded fear. The media plays an important role in spreading and reinforcing this fear or prejudice. Islamophobia, which is usually dealt with on a theological basis in the studies carried out, actually has philosophical foundations and this has a more ancient history than theological foundations. So much so that when we look at the anti-Islamic content produced in the media, it is seen that there is a great similarity with the descriptions in Western philosophy. For example, in addition to similar depictions such as Islam being a "religion of the sword", which is constantly associated with terror, the fact that Islam is a religion that emerged from Eastern society has led to a philosophical depiction mixed with orientalist images. This study, in which the document analysis method is used, reveals that the Islamophobic discourses and representations produced by today's Western mainstream media organizations are very similar to the depictions and judgments about Islam and Muslims from the Medieval philosophy to the period of Western thought from the Age to the period of Western thought.
Islamophobia Media Western Philosophy İslamofobi Medya Batı Felsefesi
İslam’ın ilk ortaya çıkmasıyla başlayan, ancak özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra yaygın bir kavram haline gelen İslamofobi, günümüzde Müslümanların maruz kaldığı en yaygın ayrımcılık biçimlerinden birisidir. Her ne kadar İslam korkusu anlamına gelse de İslamofobi, temelsiz bir korkuya gönderme yapmaktadır. İslam’a karşı bu korku ya da önyargının yaygınlaşmasında ve pekiştirilmesinde medya önemli bir işleve sahiptir. Yapılan çalışmalarda genellikle teolojik bir zeminde ele alınan İslamofobinin aslında felsefi temelleri de vardır ve bu, teolojik temellerden daha kadim bir geçmişe sahiptir. Öyle ki medyada üretilen İslam karşıtı içeriklere bakıldığında Batı felsefesinde de yer alan betimlemelerle büyük bir benzerlik olduğu görülmektedir. Örneğin sürekli terörle ilişkilendirilen İslam’ın “kılıç dini” olması gibi benzer tasvirlerin yanı sıra, İslam’ın Doğu toplumundan çıkan bir din olması, onun oryantalist imgelerle karışık felsefi bir şekilde betimlenmesini de beraberinde getirmiştir. Doküman analizi yönteminin kullanıldığı bu çalışma, günümüz Batılı ana akım medya kuruluşlarının ürettiği İslamofobik söylem ve temsillerin, Ortaçağ felsefesinden Çağdan Batı düşüncesi dönemine kadar İslam ve Müslümanlara dair tasvir ve yargılarla büyük benzerlik gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
MEDYA VE DİN ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (MEDİAD) - JOURNAL OF MEDIA AND RELIGION STUDIES
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.