While Islamophobia in the Western world was developed through historical theo-political anti-Islamism, xenophobia, racism and fear of radicalism, in Turkey, the fear of reactionism and sharia serves the same function with a simple conceptual transformation. This situation, which can be considered as a conceptual change in one generation, can lead to mental change and transformation in subsequent generations. The existence of fundaphobia and a rising Islamophobia as a result of this and the secularophobia that occurs as a reaction to this is a reality in Turkey. The media feeds this mutual conflict with all its organs. However, the extremes in the actions and discourses of both sides provide material for the media. Although there has been talk of rising fundaphobia and a deepening Islamophobia in the secular Republic of Turkey for years, while there are many studies on Western-based fundaphobia and Islamophobia, there are not many studies on fundaphobia and Islamophobia developing in Turkey. In this study, which is based on a comprehensive literature review, the formation process of Islamophobia in Turkey and the role of the media are discussed, drawing attention to how the Islamic world turned into Islamophobia because it did not discuss fundaphobia within itself sufficiently. It is seen that Islamophobia rises reactively in Muslim societies through different concepts such as fundaphobia, and this paves the way for social separation.
Proje kapsamında yapılmamıştır
Batı dünyasında İslamofobi tarihsel teo-politik İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve radikalizm korkusu üzerinden geliştirilirken Türkiye’de ise basit bir kavram dönüşümüyle irtica ve şeriat korkusu aynı işlevi görmektedir. Bir nesilde kavramsal değişim olarak değerlendirilebilecek bu durum daha sonraki nesillerde zihinsel değişim ve dönüşüme yol açabilmektedir. Türkiye’de fundafobi ve bunun neticesinde yükselen bir İslamofobi’nin ve buna reaksiyon olarak oluşan laikofobinin varlığı bir realitedir. Medya da tüm organları ile bu karşılıklı çatışmayı beslemektedir. Ancak her iki tarafın da eylem ve söylemlerindeki aşırılıklar medyaya malze me oluşturmaktadır. Seküler laik Türkiye Cumhuriyeti’nde de yıllardır yükselen fundafobi ve gittikçe derinleşen bir İslamofobi’den söz edilmesine rağmen Batı kaynaklı fundafobi ve İslamofobi üzerine çok sayıda çalışmalar yapılırken Türkiye’de gelişen fundafobi ve İslamofobi üzerine fazla çalışma bulunmamaktadır. Kapsamlı literatür taraması üzerine yapılan bu çalışmada İslam dünyasının kendi içindeki fundafobiyi yeterince tartışmadığı için İslamofobi’ye nasıl dönüştüğüne dikkat çekilerek Türkiye’de İslamofobi’nin oluşum süreci ve medyanın rolü ele alınmaktadır. Müslüman toplumlarda da fundafobi gibi farklı kavramlar üzerinden İslamofobi’nin reaksiyoner olarak yükseldiği ve bunun toplumsal ayrışmaya zemin hazırladığı görülmektedir.
Etik Raporu Gerektiren Bir Çalışma Değildir
Yok
Proje kapsamında yapılmamıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Proje kapsamında yapılmamıştır |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 5 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
MEDYA VE DİN ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (MEDİAD) - JOURNAL OF MEDIA AND RELIGION STUDIES
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.