Media has been the most important perpetrator after politicians in history for İslamophobia to get widespread and its scope to gain depth. Various researches carried out in West put forth that anti Islam do exist and western media contribute a lot in this. Thus, it gains importance to reveal what kind of discourse that the most followed outputs of media authorities are in. Being a part of the studies intended to understand how this kind of imperative forms work is mainly the goal of this study. In western media Islam is brought to agenda mainly by associating it with terrorism, international conflicts, fundamentalism and pressure and violence against women. Maybe one of the most effective architectures of this structure which feeds Islamophobia is TV series having the characteristics of dramatic programs. Thus, ‘Homeland’, which has made a tremendous affect and is followed a lot in Europe, America and Turkey, is discussed in this study. This series, which brings Islam, Middle East and terrorism concepts side by side, is remarkable because of its narration structure and is in a strategic position for the audience to set up conception maps. In this sense, a total of 84 episodes of 7 seasons were analyzed through content analysis. Deep traces of orientalist and Islamophobic approach were found in Homeland analyzed. In the series, where the values of West are centered and identified as ‘good’, elements of violence together with hatred, threatening, fear and revenge within the context of Islam which is associated with physical violence and terrorism are included. It is possible to suggest that it is, with such structure, one of the most important sources that feed Islamophobia.
Medya, tarihsel süreç içerisinde İslamofobinin yaygınlaşmasında ve içeriğinin derinlik kazanmasında siyasilerden sonra en önemli fail konumundadır. Batı dünyasında yapılan çok sayıda araştırma, Batı’da müthiş bir İslam karşıtlığının varlığını ve bu sürece Batı medyasının önemli katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla medya mecralarının en fazla takip edilen çıktılarının ne tür bir söylem içerisinde olduğunu ortaya koymak önem kazanmaktadır. Bu tür tahakküm biçimlerinin nasıl işlediğini anlamak üzere yapılan araştırmaların bir parçası olmak, bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Avrupa medyasında İslam, öncelikle terörizm, uluslararası çatışma, köktendincilik, kadınlara yönelik baskı ve şiddet gibi konularla ilişkilendirilerek gündeme gelmektedir. İslamofobiyi besleyen bu yapının mimarlarından, belki de en etkililerinden biri dramatik program niteliğindeki televizyon dizileridir. Bu nedende Avrupa’da, Amerika’da ve Türkiye’de çok izlenilen ve ses getiren bir dizi olan ‘Homeland’ konu edilmiştir. Ortadoğu, İslam ve terörizm kavramlarını yan yana getiren dizi, anlatı yapısıyla dikkat çekici ve izleyicilerin konuyla ilgili anlam haritalarını oluşturma noktasında stratejik bir konumdadır. Bu kapsamda dizinin 7 sezonluk toplamda 84 bölümü içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. İncelenen Homeland dizisinde oryantalist ve İslamofobik yaklaşımın derin izleriyle karşılaşılmıştır. Batı değerlerinin merkeze konulduğu ve ‘iyi’ ile özdeşleştirildiği dizide, fiziksel şiddet unsurlarının yanı sıra terörle ilişkilendirilen İslam algısı bağlamında nefret, tehdit, korku ve intikam gibi şiddet unsurlarına yer verilmektedir. Bu yapısıyla İslamofobinin beslendiği önemli kaynaklardan biri olduğunu söylemek mümkündür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |
MEDYA VE DİN ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (MEDİAD) - JOURNAL OF MEDIA AND RELIGION STUDIES
This journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.