Öz
Medya gündelik hayatın belirleyici unsurlarından biri olarak işlev görmektedir. Bununla birlikte din de sosyal bir olgu olarak bireylerin yaşamını şekillendiren önemli bir misyona sahiptir. Bu bağlamda medyanın yayın faaliyetlerinde din faktörünü göz ardı edememesi/etmemesi ve kitle iletişim araçlarının çeşitli kişi/kurum/yapılar tarafından dini mesajların aktarımı amacıyla aktif olarak kullanılması gibi nedenler medya-din etkileşiminin çeşitli örneklerini ortaya çıkartmıştır. Modern dönemde dini mesajların aktarımı için kitle iletişim araçlarının bir zorunluluk olarak kullanılır hale gelmesi ve bireylerin de bu araçlara dini bilgi edinme noktasında sıkça başvurması medya-din ilişkisinin önemini artırmaktadır. Bu ilişki; dinin dijital ortamlardaki mevcudiyeti, medyada temsili, medyanın dini meselelerde temel bilgi kaynağı olması, dini kimlik ve aidiyet uzamı olması, çevrimiçi dinsel nefret söylemleri (İslamofobi) gibi birçok farklı konuya kadar genişletilebilecek bir alanı doğurmuştur.