Ses, yazı, fotoğraf, hareketli görüntü ve grafiklerin rakamsal değerlere, kodlara dönüştürülerek kullanıcılar arasında paylaşılması şeklinde tanımlanabilecek dijitalleşme iletişim ve kültürü derinden etkilemiştir. İnternetin devreye girmesi, özellikle de Web 2.0. teknolojisinin kullanımı ile birlikte daha katılımcı ve etkileşimli bir iletişim ortamı doğmuştur. Dijital katılımcı sözlükler bu teknolojik ilerlemelerin üzerine bina edilmiş ve dijitalleşmenin bütün özelliklerini taşıyan platformlar olarak ortaya çıkmışlardır. Dijital katılımcı sözlüklerde kullanıcılar kendi içeriklerini hazırlayabilmekte, var olanları dönüştürebilmekte veya kopyalayarak yeniden dolaşıma sokabilmektedir. Betimsel tarihsel inceleme olarak tasarladığımız bu makalede bir dijital kültür ürünü olan katılımcı sözlüklerin işleyiş biçimleri ele alınmıştır. Dijital kültürde, katılımcı sözlüklerin konumlarının ele alındığı bu bölümün ardından, sözlüklerin Türkiye’deki tarihsel gelişimi ana hatlarıyla ele alınmıştır. Türkiye’de 1999 yılında Ekşi Sözlük ile başlayan akım pek çok farklı sözlüğün katılımıyla zaman içerisinde genişlemiştir. Ekşi sözlük zamanla ciddi bir popülariteye ulaşmış aynı zamanda içerikleri nedeniyle de ağır eleştirilere maruz kalmıştır. Çalışmanın sonunda dijital sözlüklerin bir yandan daha sivil, eğlenceli ve herkesin katılımına açık bir atmosfer sunarken, diğer yandan ciddi sorunları içerdiği sonuçlarına ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |