With the Syrian Civil War, the world's ancient problem came to the fore again: Immigrants. Even though immigrant, asylum seeker and refugee are used interchangeably with the effect of conceptual confusion, problem and solution proposals for the problem were opened to discussion from different perspectives. With the issue of immigrants, Europe reopened its old notebooks and the issue started to be discussed on the axis of diasporas. The talk of diasporas, which constitutes the main axis of the article, gains importance at this point. In the article that will be discussed through the example of the Turkish Diaspora, the subject is; will be discussed with a changing paradigm: Development Policies.
When the Turkish Diaspora is mentioned, the first thing that comes to mind is undoubtedly Turkish workers who immigrated to Germany. Immigrants, which Germany used as a development move after the Second World War, turned into unwanted guests in a short time and Germany unilaterally stopped the migration train. Especially with globalization, changing expectations and perceptions have made themselves felt in the field of economy, and development policies have undergone radical changes. For this reason, the “development policies” that constitute the change paradigm of the article were chosen, and it aimed to examine the direction in which the contribution of the Turkish Diaspora to the world economy in the past has developed today.
In the article, which aims to fill the gap within the scope of the changing development policies in the literature, two institutions that cannot find sufficient academic promotion opportunities especially in Turkish publications will be examined and the studies carried out by the Turkish Cooperation and Development Agency (TIKA) and the Presidency for Turks Abroad and Related Communities (YTB) on behalf of the Turkish Diaspora will be discussed in the article.
Suriye İç Savaşı ile dünyanın kadim sorunu yeniden gündeme geldi: Göçmenler. Kavramsal kargaşanın da etkisiyle göçmen, sığınmacı, mülteci birbiri yerine kullanıladursun, sorun ve soruna yönelik çözüm önerileri farklı perspektifler üzerinden tartışmaya açıldı. Göçmenler konusu ile Avrupa eski defterlerini tekrar açtı ve konu diasporalar ekseninde tartışılmaya başladı. Makalenin ana eksenini oluşturan diasporalar bahsi bu noktada önem kazanmaktadır. Türk Diasporası örneği üzerinden ele alınacak makalede konu; değişen bir paradigma ile tartışılacak: Kalkınma Politikaları.
Türk Diasporası denildiğinde akla ilk olarak şüphesiz Almanya’ya göç eden Türk İşçiler geliyorlar. Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında kalkınma hamlesi olarak kullandığı göçmenler, kısa zamanda istenmeyen misafirlere dönüşmüş ve Almanya göç trenini tek taraflı durdurmuştu. Özellikle küreselleşme ile birlikte değişen beklenti ve algılar ekonomi alanında da kendisini hissettirmiş, kalkınma politikaları köklü değişikliklere uğramıştır. Makalenin değişim paradigmasını oluşturan “kalkınma politikaları” bu nedenle seçildi ve Türk Diasporasının geçmişte dünya ekonomisine sunmuş olduğu katkı günümüzde hangi yönde gelişim gösterdi bu noktayı irdelemeyi amaç edindi.
Literatürdeki değişen kalkınma politikaları kapsamında eksikliği gidermeyi amaçlayan makalede özellikle Türkçe yayınlarda yeterli akademik tanıtım imkanı bulamayan iki kurum incelenecek ve makalede, özellikle Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB)’nin Türk Diasporası adına yaptıkları çalışmalar tartışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Ağustos 2022 |
Gönderilme Tarihi | 2 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 1 |